Şunu aradınız:: zevke (Türkçe - Slovakça)

zevke bak.
Čo to má za hrozný vkus.

zevke gelirsin.
potom sa ti postaví.

manyak zevke evet.
Áno, s potešením.

- bu zevke erişemedim.
to potešenie som ešte nemala?

zevke geldim resmen.
prvý krát za mesiac sa mi postavil.

- bu zevke eriştiğimi sanmıyorum.
- nás ešte nezoznámili.

burada her tür zevke yer var.
každý druh zábavy je tu dovolený.

paran olunca zevke gerek yok.
keď máš peniaze, nepotrebuješ vkus.

korkarım o zevke hiç erişemeyeceksiniz, bay bond.
obávam sa, že nikdy nebudete mať to potešenie, pán bond.

hayır, o zevke eriştiğimi sanmıyorum. carl.
myslím že som nemal to potešenie.

sanırım ilişkileri, iş ilişkisinden zevke dönüştü.
zdá sa, že ich vzťah sa práve zmenil z obchodného na osobný.

acının nasıl zevke dönüşebileceğini bana sen öğrettin.
to ty si ma naučil, že bolesť môže spôsobiť rozkoš.

buz ve todd 'zevke 66. otoyolda vardı'.
buzz and todd to rozbehli na route 66.

aman tanrım, harika bir zevke sahibim. - evet.
a bože, mám tak dobrý vkus.

o cam çirkinlik abidesi, zevke yapılmış bir saldırıdır.
tá sklená ohava je útok na dobrý vkus.

burada yaşayan biri benimle aynı edebi zevke sahipmiş.
ten, kdo tu žil, mal rovnaký vkus v literatúre než ja.

açıkça, gizli hayranım olan bey aksesuar konusunda iyi bir zevke sahip.
očividne, náš pán tajný ctiteľ má veľké chute na doplnky.

sarhoş olduğu ya da öfkeden kudurduğu anı, haram döşeklerinde zevke daldığı,
keď bude opitý a samá zlosť, keď zmocní sa ho krvismilná slasť,

bu adam keskin bir zevke sahip olmayı başarıyor. aynı zamanda da bir sapık.
tomuto chlapíkovi sa podarilo byť výrazným estétom a zároveň zvrhlíkom.

gayet basit aslında. genel estetiği yitirmeksizin zevke göre değişiklik gösteren bir restoran.
to je úplne jenoduché, v tejto reštaurácii zmenili apetít bez zmeny v tradicii.