Şunu aradınız:: bağışlandı (Türkçe - Sırpça)

sonra kadına, ‹‹günahların bağışlandı›› dedi.
a njoj reèe: opraštaju ti se gresi.

festivalden elde edilen gelir yerel hastanelere bağışlandı.
prihod od festivala otišao je lokalnim bolnicama.

bilim ve teknoloji: arnavutluk'a bilgisayar bağışlandı
nauka i tehnologija: albanija dobila kompjutere na poklon

ama lütuf her birimize mesihin armağanı ölçüsünde bağışlandı.
a svakome se od nas dade blagodat po meri dara hristovog.

yavrularım, size yazıyorum, Çünkü mesihin adı uğruna günahlarınız bağışlandı.
pišem vam, deèice, da vam se opraštaju gresi imena njegovog radi.

İsa onların imanını görünce, ‹‹dostum, günahların bağışlandı›› dedi.
i videvši veru njihovu reèe mu: Èoveèe! opraštaju ti se gresi tvoji.

yerel sanat lisesine almanca ve İngilizce dillerinde 1.200 adet kitap bağışlandı.
lokalna srednja umetnička škola dobila je na poklon 1.200 knjiga na nemačkom i engleskom jeziku.

İsa onların imanını görünce felçliye, ‹‹oğlum, günahların bağışlandı›› dedi.
a isus videvši veru njihovu reèe uzetome: sinko! opraštaju ti se gresi tvoji.

arnavutluk kızıl haçı'na göre, başka programlar aracılığıyla ciddi miktarda para da bağışlandı.
prema crvenom krstu albanije, znatna novčana sredstva takođe su priložena kroz druge programe.

yakup, ‹‹tanrıyla yüzyüze görüştüm, ama canım bağışlandı›› diyerek oraya peniel adını verdi.
i jakov nadede ime onom mestu fanuil; jer, veli, boga videh licem k licu, i duša se moja izbavi.

onunla ağzıma dokunarak, ‹‹İşte bu kor dudaklarına değdi, suçun silindi, günahın bağışlandı›› dedi.
i dotaèe se usta mojih, i reèe: evo, ovo se dotaèe usta tvojih, i bezakonje tvoje uze se, i greh tvoj oèisti se.

makedonya'da dokuz ilkokula usaid'den dizüstü bilgisayar ve yazılım bağışlandı. [getty images]
devet osnovnih škola u makedoniji dobilo je prenosive računare sa softverom od usaid-a. [geti imidžis]

hangisi daha kolay, ‹günahların bağışlandı› demek mi, yoksa ‹kalk, yürü› demek mi?
Šta je lakše reæi: opraštaju ti se gresi tvoji? ili reæi: ustani i hodi?

hangisi daha kolay? ‹günahların bağışlandı› demek mi, yoksa ‹kalk, yürü› demek mi?
jer šta je lakše reæi: opraštaju ti se gresi; ili reæi: ustani i hodi?

kendisine, yatak üzerinde felçli bir adam getirdiler. İsa onların imanını görünce felçliye, ‹‹cesur ol, oğlum, günahların bağışlandı›› dedi.
i gle, donesoše mu uzeta koji ležaše na odru. i videvši isus veru njihovu reèe uzetom: ne boj se, sinko, opraštaju ti se gresi tvoji.

belgrad merkezli blic gazetesinin 5 nisan tarihli haberine göre, bağışlanmış hücrelerle tüp bebek yakında sırbistan'da mümkün olacak.
veštačka oplodnja sa doniranim ćelijama biće uskoro moguća u srbiji, izvestio je 5. aprila beogradski dnevnik blic.