Şunu aradınız:: elma (Türkçe - Sırpça)

elma
Јабука

elma] [name
Епл] [name

elma satın alımı için gerekli belgeleri tamamlamada da yardım aldım."
takođe sam dobio pomoć u pripremi specifične dokumentacije potrebne za kupovinu jabuka.“

samanın alt kısmına kırmızı bir kurdela bağlanır ve orta kısmına bir elma ve bir mum yerleştirilir.
donji deo je zavezan crvenom vrpcom i na sredinu se stavlja jabuka ili sveća.

nar, hurma, elma, bütün meyve ağaçları kurudu. İnsanoğlunun sevinci yok oldu.
loza posahnu i smokva uvenu; šipak i palma i jabuka i sva drveta poljska posahnuše, jer nesta radosti izmedju sinova ljudskih.

yani 5.500 çalışanı ile ülkenin en büyük ihracatçısı konumundaki tesis, 1 kilo elma fiyatına satılmış oldu.
uss je bio najveći izvoznik u srbiji sa pet hiljada radnika i prodat po ceni za kilogram jabuka.

Çocuklar şarkılar söyleyerek kapı kapı dolaşıyorlar ve karşılığında genelde bozuk para, elma, armut veya şeker alıyorlar.
deca idu od vrata od vrata pevajući i obično dobijaju sitan novac, jabuke, kruške i slatkiše.

sırbistan önemli bir gıda fabrikası haline gelebilir ve her evde üretilebilecek elma ve fasulye ithal etmez." dedi.
srbija bi mogla da bude značajna fabrika hrane i da ne uvozi jabuke i pasulj koje svako domaćinstvo može da proizvede“, rekao je ekonomista danijel popović za setimes.

Ülkedeki kent meydanları, ilkokullar, huzurevleri, çocuk yuvaları ve kışlalarda kahvaltıda polenta, yoğurt ve elma servisi yapıldı.
palenta, jogurt i jabuke posluzeni su na glavnim trgovima, u osnovnim skolama, staračkim domovima, obdanistima i kasarnama.

geçen hafta, daire müdürü toni dimovski, elma üretimiyle ünlü resen kasabasında düzenlenen toplantıda dimovski ve konjanovski'ye katıldı.
direktor te agencije toni dimovski se prošle nedelje pridružio konjanovskom na sastanku u gradu resenu, koji je poznat po proizvodnji jabuka.

aslında, eski orta bosna kantonu eğitim bakanı greta kuna'nın "elmalar ve armutlar karıştırılmamalı, boşnak ve hırvat çocuklar da" şeklindeki sözlerine hala atıfta bulunuluyor.
zapravo, izjava bivše ministarke obrazovanja centralno-bosanskog kantona grete kune da „jabuke i pomorandže ne treba mešati, kao ni bošnjačku i hrvatsku decu“ još je važeća referenca.