Şunu aradınız:: çağırıldığınız (Türkçe - İngilizce)

fakat çağırıldığınız vakit girin.
do not linger until a meal is ready.

namaza çağırıldığınız zaman onu eğlence ve oyun yerine koydular.
and when ye call for the prayer they make a mockery and fun thereof.

fakat çağırıldığınız vakit girin. yemeği yediğinizde de hemen dağılın.
but if ye are invited, enter, and, when your meal is ended, then disperse.

peygamberin evlerine vaktine bakmaksızın ve yemeğe izin verilmedikçe girmeyin. fakat çağırıldığınız vakit girin.
believers, do not enter the houses of the prophet for a meal without waiting for the proper time, unless you are given permission.

"sizin (durumunuz) böyledir. Çünkü bir olan allah'a çağırıldığınız zaman inkar ettiniz.
(it is said unto them): this is (your plight) because, when allah only was invoked, ye disbelieved, but when some partner was ascribed to him ye were believing.

kelimeleri yerlerinden kaydırıyorlar. Öğütlenmek üzere çağırıldıkları şeyden nasiplenmeyi unuttular.
now they displace the words of god and have forgotten their share of the guidance that they had received.