Şunu aradınız:: bıktım artık (Türkçe - İngilizce)

"bıktım, yoruldum artık," dedi.
and said, "i am sick!"

bundan bıktım.
i'm sick of this.

bıktım bundan!
i'm fed up with it.

ben işimden bıktım.
i am tired of my work.

ben, şikayetinden bıktım.
i am sick of your complaint.

ben onun homurdanmasından bıktım.
i'm fed up with her grumbling.

ben burada çalışmaktan bıktım.
i'm fed up with working here.

burada yalnız kalmaktan bıktım
i am tired of being alone here

ben ondan bıktım ve usandım.
i am sick and tired of him.

bana bağırma tarzından bıktım usandım.
i'm sick and tired of the way you yell at me.

dokuz-beş işinde çalışmaktan bıktım.
i'm tired of working a nine-to-five job.

gerçeği söylemek gerekirse, ondan bıktım.
to tell the truth, i am tired of it.

televizyon izlemekten bıktım. başka bir şey yapalım.
i'm tired of watching tv. let's do something else.

doğrusunu söylemek gerekirse, ben şiddet filmlerinden bıktım.
to tell the truth, i'm tired of violent movies.

bundan tabi ki bıktık, artık klişe olmaya başladı.
we're getting tired of it. it's kind of cliched now.

bik baş imamı sabri baygora da duka'nın sınırdışı edilmesini memnuniyetle karşılayarak, artık kosova'daki bütün camilerin örgütünün yetki alanı dahilinde olduğunu kaydetti.
sabri bajgora, the chief imam of bik, welcomed duka's deportation, noting that all mosques in kosovo are now under his organisation's authority.

baskıdan bıkmış, usanmış bir sürü insan var.
there are lots of people who are frustrated.