Şunu aradınız:: bana dedi shirley yalanci (Türkçe - İngilizce)

her Şeye egemen rab bana dedi ki,
then came the word of the lord of hosts unto me, saying,

padişah, o zatı getirin bana dedi.
the king said, "bring him to me."

bana dedi ki, "Özgür olurdum."
he said to me, "i would be free."

bana dedi ki, " sen ne yapmak istiyorsun?"
she said, "what do you want to do?"

dağlardaydık ve feynman bana dedi ki, "leonardo"
we were up in the mountains, and feynman said to me, he said, "leonardo."

eğer allah'dan korkuyorsan (dokunma bana)" dedi.
if you are fearful'

bana dedi ki, "kimse bana ne çizmem gerektiğini söyleyemez.
he told me, "nobody has to tell me what i should draw.

bana dedi ki "ne? sadece dişilerde mi yumurta var?"
and she says, "what? only the females have eggs?"

ama hayır, çocuk bana dedi ki, dedi ki, "yıkılırdım."
no, the boy said to me -- the boy said to me, "it would destroy me."

anna bana dedi ki, "Çünkü kanser hastaları asla bu şekilde konuya bakmazlar.
and anna said, "because nobody within cancer would look at it this way.

bana dedi ki, "leonardo. çocukken annene mi babana mı daha yakındın?"
and he said, "leonardo, were you closer to your mother or to you father when you were a kid?"

rab bana dedi ki, ‹‹kendine sırımla bağlanmış tahta bir boyunduruk yap, boynuna geçir.
thus saith the lord to me; make thee bonds and yokes, and put them upon thy neck,

"geri getirin onları bana!" dedi ve artık onların bacaklarını, boyunlarını silmeye başladı.
"bring them back to me!" -- [he said] and began to stroke their legs and their necks.

bill moyers'e bunu söyledim, ve bana dedi ki, "oh, kim olursa alabiliriz"
i said that to bill moyers, and he said, "oh, we take anybody."

bana dediler ki, ''bir tanıtım kampanyası yapabilir miyiz.
they said, "can we do an advertising campaign?

sonra bana dedi ki "dinle. anaokuluna kaydolmak için 15 eylül'den önce doğmuş olman gerekiyordu."
and she said, "listen. the cut-off date to start kindergarten was september 15."

...ama nerede olduklarını ve hangi ülkeye bağlı bulunduklarını söyleyin bana." dedim.
but tell me where they are and the country that owns them."

meryem: "ben senden rahmân (olan allah) a sığınırım. eğer allah'dan korkuyorsan (dokunma bana)" dedi.
"i seek refuge in the merciful from you, if you fear him," she said.