Şunu aradınız:: bunlar rahat (Türkçe - İngilizce)

bunlar,
they are the 6th environment action programme

rahat!
stand at ease!

rahat ol.
be cool.

bu oda rahat.
this room is comfortable.

rahat mısın?
are you comfortable?

vicdanımız rahat."
we are at ease with our conscience."

tom rahat görünüyor.
tom seems comfortable.

bu rahat bir sandalye.
this is a comfortable chair.

rahat değil miydin?
weren't you relaxed?

tom'u rahat bırakalım.
let's cut tom some slack.

ben dün gece rahat uyudum.
i slept comfortably last night.

bunlar aslında belli bir biçimde en rahat, en iyi zamanlarda inşa edilmedi.
they were built in times that were not really the best of times in a certain way.

amcam şimdi rahat yaşıyor.
my uncle now lives in comfort.

kardes anlamiyorm rahat bırak beni
leave me alone

-ama bu teknede rahat edersin.
-but you will be comfortable on this boat.

niçin tom'u rahat bırakmıyorsun?
why don't you cut tom some slack?

rüşvetten nefret edense rahat yaşar.
he that is greedy of gain troubleth his own house; but he that hateth gifts shall live.

kontakt lensler rahat değil midir?
are contact lenses not comfortable?

grup eyaletin kesin statüsü konusunda rahat.
these groups are not concerned with the province's final status.

bugünkü dünya rahat yaşamını petrole borçludur.
the present world owes its convenient life to petroleum.