İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
bu ne cüret!
how dare you!
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 2
Kalite:
bunu yapmaya cüret ediyoruz."
we are daring to do it."
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
sormadan arabamı almaya cüret etti.
he had the nerve to take my car without asking.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
o'nun huzurunda söze cüret edemezler.
they possess not from him [authority for] speech.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
kovulma korkusundan kimse işvereni ile çelişmeye cüret edemez.
no one dares to contradict his employer for fear of being fired.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
bunu yaptıktan sonra onu bir daha asla sevmediğimi söylemeye cüret etsem mi?
dare i admit that after she did it i never really loved her again?
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
hayatın konusu bu, fazlasıyla cüret etmek hakkında, arenada olmak hakkında.
that's what life is about, about daring greatly, about being in the arena.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ve istediğimiz sadece, kendimiz ve sevdiklerimiz ve beraber çalıştıklarımız için, fazlasıyla cüret etmek.
and we just want, for ourselves and the people we care about and the people we work with, to dare greatly.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
kral ahaşveroş kraliçe estere, ‹‹böyle bir şeyi yapmaya cüret eden kim, nerede bu adam?›› diye sordu.
then the king ahasuerus answered and said unto esther the queen, who is he, and where is he, that durst presume in his heart to do so?
Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ama arenadayken en iyi ihtimalle kazanır, en kötü ihtimalle kaybeder, ama başaramadığında, kaybettiğinde fazlasıyla cüret edererek kaybeder."
but when he's in the arena, at best he wins, and at worst he loses, but when he fails, when he loses, he does so daring greatly."
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
Çevrenizdeki yerlerdeki bedevilerden münafıklar olduğu gibi medinelilerden de münafıklığa cüret edenler, münafıklık edip duranlar var; sen onları bilmezsin, biz biliriz.
among the desert-arabs around you there are some hypocrites, and among the inhabitants of medina too. they have become adamant in hypocrisy.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Çevrenizdeki yerlerdeki bedevilerden münafıklar olduğu gibi medinelilerden de münafıklığa cüret edenler, münafıklık edip duranlar var; sen onları bilmezsin, biz biliriz. onları iki kere azaplandıracağız da sonra pek büyük bir azaba uğratılacaklar.
and from among those who are round about you of the dwellers of the desert there are hypocrites, and from among the people of medina (also); they are stubborn in hypocrisy; you do not know them; we know them; we will chastise them twice then shall they be turned back to a grievous chastisement
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
"bunlar, özellikle iki ülke birbiriyle çok iyi dost ve, cüretimi bağışlayın, kardeş ülkeler olduğu için çok güzel jestler...
"these are very good gestures, especially because the two countries are very friendly, i would venture to say, brotherly countries. ...
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor