Şunu aradınız:: hoşlanmadım (Türkçe - İngilizce)

ondan hoşlanmadım.
i didn't like it.

ben partiden hiç hoşlanmadım.
i didn't enjoy the party at all.

başlangıçta, ondan hoşlanmadım.
at first, i didn't like him.

ben bile tom'dan hoşlanmadım.
i didn't even like tom.

o zaman biradan hoşlanmadım.
i didn't like beer at that time.

gördüklerimden hiç bir zaman hoşlanmadım.
i never liked what i saw.

ama bundan hoşlanmadım çünkü eğitim çok zayıftı.
but i didn't like the way -- the instruction i got was very poor.

doğruyu söylemek gerekirse, onun konuşma tarzından hoşlanmadım.
to tell the truth, i don't like his way of talking.

allah'ın elçisinin arkasından oturmakla sevindiler, mallarıyle ve canlarıyle cihadetmekten hoşlanmadılar: "sıcakta sefere çıkmayın." dediler.
those who did not take part in the battle (of tabuk), were glad about their staying home against the order of the messenger of god. they did not want to fight for the cause of god with their property and in person and said, "do not march (to the battle) on the hot days."