İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
korkulu gözlerle ona bakıyordu.
she stared at him with frightened eyes.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
korkulu rüya görmektense uyanık yatmayı yeğlerim.
better safe than sorry.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
burada "korkulu dörtlü" ile aynı karede.
here he is pictured with the "fearsome foursome."
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
düşünmezler mi ki kendileriyle konuşanda delilikten eser bile yok; o ancak apaçık korkulu bir haber veren.
do they not ponder that their companion is far removed from insanity? in fact he is clearly a herald of warning.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
* peter lik and andrew leech: okulun ve andy ile danny'nin korkulu rüyalarıdır.
* peter lik and andrew leech: peter and andrew are andy's and danny's nemeses.
Son Güncelleme: 2016-03-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ama korkulu bir durum olunca onların, üstüne ölüm baygınlığı çökmüş insan gibi, gözleri dönerek sana baktıklarını görürsün.
and when fear approaches, you see them staring at you—their eyes rolling—like someone fainting at death.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
kafir olanlar, hakkı batılla gidermek için çalışırlar, çekişirler, ayetlerimizi ve kendilerine verilen korkulu haberleri alaya alırlar.
and those who disbelieve dispute by [using] falsehood to [attempt to] invalidate thereby the truth and have taken my verses, and that of which they are warned, in ridicule.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
o korkulu zamanda namazı kıldınız mı gerek ayakta, gerek otururken ve gerek yanlarınız üzerinde hep allah'ı zikredin.
and when you have completed the prayer, remember allah standing, sitting, or [lying] on your sides.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
bu savaştan kurtulan isimsiz birinin, ve hergün gezetelerimizde ve televizyonlarımızda klişe resimlerini gördüğümüz yırtık elbiseli, kirli yüzlü, korkulu gözleri olan bir mültecinin hikayesi değil.
this is not a story of a nameless survivor of war, and nameless refugees, whose stereotypical images we see in our newspapers and our tv with tattered clothes, dirty face, scared eyes.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
o korkulu zamanda namazı kıldınız mı gerek ayakta, gerek otururken ve gerek yanlarınız üzerinde hep allah'ı zikredin. korkudan kurtulduğunuzda namazı tam erkanı ile kılın.
so when you have offered your prayers remember allah while standing, sitting and reclining; and when you feel secure, offer prayers in the usual manner; indeed prayers are a time bound obligatory duty upon the muslims.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ve biz, peygamberleri ancak müjdeci, korkutucu olarak göndeririz. kafir olanlar, hakkı batılla gidermek için çalışırlar, çekişirler, ayetlerimizi ve kendilerine verilen korkulu haberleri alaya alırlar.
and we do not send apostles but as givers of good news and warning, and those who disbelieve make a false contention that they may render null thereby the truth, and they take my communications and that with which they are warned for a mockery.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
(geldikleri zaman da) size karşı cimriler olarak (gelirler). ama korkulu bir durum olunca onların, üstüne ölüm baygınlığı çökmüş insan gibi, gözleri dönerek sana baktıklarını görürsün.
begrudging you all help, but when danger comes, you can see them looking at you with rolling eyes as if in their death throes; but once their fear has passed, they come to you and do glib-talking in their greed for wealth.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite: