Şunu aradınız:: meydan oku! (Türkçe - İngilizce)

oku!
proclaim!

oku
say

kışda meydan ok
mars miner

bu meydan okumadır.
that's the challenge.

bu bir meydan okuma mı?
is that a challenge?

bu bir meydan okuma olacak.
it's gonna be a challenge.

bence büyük bir meydan okuma.
i think it's a great challenge.

bu meydan okuma, hoşuma gitti.
that's a challenge. i like this.

zorlu bir meydan okuma değil mi?
so that's a tough challenge, right?

artık o kadar meydan okuma yoktur.
it's not very challenging any more.

ve bu, liderlikte yepyeni bir meydan okumadır.
and it's a brand new leadership challenge.

kaybedecek bir şeyi olmayan birine meydan okuma.
don't challenge someone who has nothing to lose.

cadde de en sert basketbol oyuncularina meydan oku, oynamak için fareyi kullan.
play different aspects of rugby in this sports game.

ve bunu nasıl yaptığımız entellektüel bir meydan okumadır.
and it's an intellectual challenge to understand how we do that.

ben de bunu bir meydan okuma olarak aldım tabii.
so, i took that as a challenge, basically.

onun yüzsüzce meydan okuma hareketi neredeyse hayatına mal oluyordu.
his brazen act of defiance almost cost him his life.

bu yüzden okulları işler hale getirmek büyük bir meydan okumadır.
so there is a big challenge in getting the schools to work.

bize karşı,bu meydan okuma... ...tanımlanacak ve çokça desteklenecektir.
the challenge for us now is to identify and support countless more.

bj: elbette etraflarında dolaşmayı... ...meydan okuma olarak görürler.
bj: and then of course, the challenge is knowing when to turn around.

bakışlarımızın dansı, meydan okuma, feragat, yok etme, dehşetimizin parfümü.
the dance of our glances, challenge, abdication, effacement, the perfume of our consternation.