Şunu aradınız:: paylaşıyorlar (Türkçe - İngilizce)

tasarımlarını paylaşıyorlar.
they share their designs.

aynı zamanda bizimle hastalıkları da paylaşıyorlar.
that means that pigs also share diseases with us.

ve bu ikisi çok uzun bir kara sınırını paylaşıyorlar.
and they share a lengthy land border.

Öyküleri kelimelerle değil, veri ve kelimelerle paylaşıyorlar.
not stories in words, but stories in data and words.

ve bu büyük ihtişamı kocaman bir domuzla paylaşıyorlar.
and they share this great splendor with a very large pig.

filmin başrollerini brooke shields ve christopher atkins paylaşıyorlar.
the film stars brooke shields and christopher atkins.

ama bunlar kulüp gibiler. araçları, alanı, tecrüblerini paylaşıyorlar.
but these are like clubs -- they're sharing tools, sharing space, sharing expertise in what to make.

İki şirket %50'lik eşit paylara sahipler ve maliyet ve üretimi paylaşıyorlar.
the two companies have equal stakes of 50% and share the costs and production.

burada gerçek hastalar var, şimdi 45.000 kişi oldular, öykülerini veri şeklinde paylaşıyorlar.
here are the actual patients, there are 45,000 of them now, sharing their stories as data.

ekte paylaşıyorum
you can find it in the attachment