Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
restoranda kendimi çok rahatsız hissettim
i felt very uncomfortable in the restaurant
Son Güncelleme: 2011-07-30
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
pahalı bir restoranda rahatsız hissettim.
i felt out of place in the expensive restaurant.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
oyun bittiğinde kendimi çok bitkin hissettim.
i felt exhausted when the game was over.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
katılımcı: o öldüğünde kendimi çok üzgün hissettim.
collaborator: i felt really sad when he died.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Çok rahatsız edicidir.
it's so uncomfortable.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
kendimi çok iyi tanıyorum.
i know myself very well.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
düzensizlikten çok rahatsız oluyoruz.
we're very uncomfortable with untidiness.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
tom aniden çok rahatsız hissetti.
tom suddenly felt very uncomfortable.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
fred, karısının dırdırından çok rahatsız idi.
fred was very troubled by his wife's nagging.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
'' kendimle çok temas halinde hissettim ''
‘‘i felt so in touch with myself’’
Son Güncelleme: 2021-05-16
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Referans:
bir şeylere inanmıyor olmak çok rahatsız edici.
it's uncomfortable to not believe things.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Referans:
"bu yeni perukla kendimi çok seksi hissediyorum."
"i feel so sexy in this new wig."
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Referans:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
bu tarz söylemlerde karşı taraf olmak çok rahatsız edicidir.
it's very uncomfortable to be on the receiving end of that kind of language.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Referans:
ama bir bakıma kendimi çok hermafrodit gösteriyorum ve hermafroditliği seviyorum.
' but in a sense, i portray myself in a very androgynous way, and i love androgyny.
Son Güncelleme: 2016-03-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Referans:
o, kaybolmuş ve rahatsız hissetti.
he felt lost and uncomfortable.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Referans:
ve beni en çok rahatsız eden ve şaşırtan şey onun sabit hatlı telefonu kullanışıydı.
and the situation that irked me and mystified me the most was his use of a landline telephone.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Referans:
"fakat beni en çok rahatsız eden şey sistem değil, çevremdeki insanlardı.
"but it was not the system itself that bothered me the most, but the people around me.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Referans:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
bunun çok rahatsız edici olduğunu düşünüyorum. bir bakıma, bu yönümüzü silmeyi düşünüyordum.
and i think that that is very troubling, and in a sense, i've been reflecting on turning that part of us off.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Referans:
beni en çok rahatsız eden şey, birisine aksanlı arnavutçamla bir şey sorduğumda bana almanca yanıt vermesi.
the thing that annoys me most is when i ask someone something in my accented albanian and they reply to me in german.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Referans:
bu çok rahatsız edici ama, bence fokların ondan da büyük sorunu küresel ısınma yüzünden buzulların erimesi.
but as disturbing as that is, i think the bigger problem for harp seals is the loss of sea ice due to global warming.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Referans: