Şunu aradınız:: sıkılaştırır (Türkçe - İngilizce)

bu astsubay sizi kontrol eder, ayarlamaya yarayan kayışları eline alır, ve herşeyi iyice sıkılaştırır böylece göğüs kafesiniz ezilir, omuzlarınız çöker, ve tabii ki sesiniz de birkaç oktav kalınlaşır.
he checks you out, he grabs your adjusting straps and he tightens everything so that your chest is crushed, your shoulders are crushed down, and, of course, he's tightened so your voice goes up a couple octaves as well.

ab çapında sınır denetimleri sıkılaştırırken, yunanistan'ın kuzeydoğusundaki meriç nehri kaçak göç için daha cazip bir rota haline geldi.
with stiffer border controls being applied throughout the eu, the evros river in northeastern greece has become a more attractive route for illegal immigration.