İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
hayatımın sınırlandığını ve ellerimden kaydığını düşünürdüm.
i'd seen my life slip away and become restricted.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
bugünse, yaşamlarının yalnızca şiddet tehdidi değil işsizlik tarafından da sınırlandığını söylüyorlar.
today, they say their lives are constrained – not so much by the threat of violence as by unemployment.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
anayasa mahkemesi başkanı jasna omejec, söz konusu yasakla "girişimcilerin özgürlüklerinin sınırlandığını ve işçi haklarının korunmadığını" açıkladı.
constitutional court president jasna omejec explained that under the ban "the freedoms of entrepreneurs were limited … and that it did not necessarily protect the workers' rights".
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
hoxhaj, kosovalı liderler ile sırp ve diğer azınlık liderlerinin, genel olarak, hedeflerine ulaşmak için steiner'le yakın bir şekilde çalışmadıklarını ve bu nedenle unmik şefinin de pek çok açıdan sınırlandığını sözlerine ekledi.
but since kosovo's leaders, as well as serbs and other minorities, often failed to work closely with steiner to achieve their goals, the unmik head was constrained in many situations, hoxhaj adds.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
gaziantep ticaret odası başkanı mehmet aslan setimes'a verdiği demeçte, "kamyonların günlerdir kuyrukta bekleyerek ticaretin sınırlandığı habur sınır kapısı'nın mevcut yükünü hafifletmek için ikinci bir sınır kapısı şart." dedi.
"a second border crossing is crucial to relieve the load on the existing habur gate, where trucks wait in queue for days, thus limiting trade," mehmet aslan, the chair of gaziantep chamber of commerce, told setimes.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor