Şunu aradınız:: senin kadar (Türkçe - İngilizce)

senin kadar büyüğüm.
i'm as old as you.

ben senin kadar güçlüyüm.
i am as strong as you.

ben senin kadar uzun değilim.
i'm not as tall as you.

o, senin kadar uzun değil.
he's not as tall as you are.

edebiyata senin kadar ilgi duymuyorum.
i am not as interested in literature as you.

o, neredeyse senin kadar uzundur.
she is almost as tall as you.

o da senin kadar yanlış içindedir.
he as well as you is in the wrong.

sanırım ben senin kadar akıllı değilim.
i guess i'm not as smart as you.

tom'dan senin kadar çok nefret ediyorum.
i hate tom as much as you do.

dün senin kadar ben de okula geç kaldım.
i as well as you was late for school yesterday.

tom senin kadar akıcı şekilde fransızca konuşmaz.
tom doesn't speak french as fluently as you.

Çok iyi fransızca konuşuyorsun. keşke ben de senin kadar iyi konuşabilsem.
you speak french very well. i wish i could speak it as well as you.

bu sözlük seninki kadar faydalıdır.
this dictionary is as useful as yours.

maliyeti 50 dolar biz bunu kafamiza koyarsak 50 sente kadar düşürebilirz.
it costs 50 dollars. we can probably make it for 50 cents, if we put our mind to it.

bu vardığımız sonuçlardan ilki, araştırmamızda bir sene kadar önce saptadık ve bizi epey şaşırttı.
this is one of the first results that came out of our study a little over a year ago that really surprised us.

sağ alttakini ise 10 sene kadar önce ben laboratuvarımda yaptım ve sonunda bir ürüne dönüştürdük.
at the bottom right is one that i built in my lab about 10 years ago, and we finally turned that into a product.

ve bu ekonomik güçlenme bir kadının şu cümleyi söyleyebilmesi mümkün kılıyor: "bu aileye senin kadar, belki de senden çok katkıda bulunuyorum."
and it's economic empowerment and the ability for a woman to say, "i am as much contributing to this family, or more, than you are."

15 yaşında yerel bir grup tarafından bas gitar çalmak için davet edilmeden önce 10 sene kadar keman çalmıştır.
he played the violin from the age of five until he was asked to play electric bass in a local band when he was fifteen.

fransa'da da dört sene kadar yaşadım ve aslında kendimi 20 sene geriye atılmış, fransa'da yaşıyor gibi hissediyorum.
i've lived in france for about four, and i feel actually thrown back 20 years, living in france.

ayaklanmalar şiddetli geçse de, 15 yaşındaki aleksis grigoropulos'un vurularak öldürülmesinin 1 milyar avroyu aşan maddi hasarla eşi görülmemiş bir ayaklamaya yol açtığı geçen sene kadar yoğun olmadı.
although the riots were violent, they were not as intense as last year, when the fatal shooting of 15-year-old alexis grigoropoulos sparked an unprecedented uprising that resulted in property damage exceeding 1 billion euros.