Şunu aradınız:: sevindirecek (Türkçe - İngilizce)

hediyeler çocukları sevindirecek.
the gifts will delight the children.

Çünkü sizi kederlendirirsem, keder verdiğim sizlerden başka beni kim sevindirecek?
for if i make you sorry, who is he then that maketh me glad, but the same which is made sorry by me?

onlar orada inim inim inleyecekler, kendilerini sevindirecek hiçbir haber de işitmeyeceklerdir.
for them therein is heavy sighing, and they therein will not hear.

kolay bir yapıya sahip olan yeni kullanıcı arayüzü uygulaması kullanıcıları sevindirecek bir özellik.
the application of a new user-friendly user interface is something we can only cheer about.

bana, düşmanları sevindirecek şekilde davranma, beni bu zalim milletle bir sayma" dedi.
aaron said: son of my mother! the people held me weak and well- nigh slew me, so cause not the enemies rejoice over me, and place me not with the wrong-doing people

bari sen düşmanları sevindirecek bir şey yapma ve beni bu zalimler topluluğuyla birlikte kılma (sayma)" dedi.
do not give my enemies cause to gloat over me. do not number me among the wrongdoers."

bu millet beni küçümsedi; az kalsın öldürüyorlardı. bana, düşmanları sevindirecek şekilde davranma, beni bu zalim milletle bir sayma" dedi.
[aaron] said, "o son of my mother, indeed the people oppressed me and were about to kill me, so let not the enemies rejoice over me and do not place me among the wrongdoing people."

gün gelecek, melekleri görecekler; fakat o gün o suçluları sevindirecek hiçbir haber olmayacak ve melekler onlara: “sevinmek size haram! haram!” diyecekler.
on the day when they behold the angels, there will be no glad tidings for the sinners.