Şunu aradınız:: türkçe bilseydin harika olurdu (Türkçe - İngilizce)

o harika olurdu.
that would be cool.

eğer şarkı söyleyebilseydin harika olurdu.
it would be great if you could sing.

eğer bu miktarı tanzanya'nın üretim kapasitesine ekleyebilseydiniz harika olurdu.
so that would be really great, if you could add that to the production capacity in tanzania.

doğru olsa, harika olur.
it would be great if that were true.

bence oldukça harika olur.
i think it's actually rather wonderful.

eğer ortalama bir insanın kaç tane advil alması gerektiğini bulmaya çalışsaydım harika olurdu -- iki.
which is fantastic if i'm trying to find out how many advil the average person should be taking -- two.

ve ben sadece düşündüm de harika olurdu, onun anısına bir şeylerle katkıda bulunmak gerçekten iyi olurdu.
and i just thought it'd be wonderful, it'd be really nice to contribute something to his memory.

bana bu konuda yardımcı olabilirseniz harika olur.
if you could help me with that it would be fantastic.

"ve bunun ne olduğunu bir şekilde görebilsek ne kadar harika olurdu," dediğinizi duyar gibiyim.
"and wouldn't it be great if we could somehow see what that is," i hear you ask.

ve düşündüm ki, eğer bunu yapmamda bana yardım edecek ortaklarım olursa harika olur.
and i thought, if i had some partners that could help me with this, that would be great.

hükümet yetkilileri %80'lik bir katılım oranı beklediğini söylüyor, ki bu da harika olur.
government officials say they expect up to 80% turnout, which would be great.

Örneğin, kibarca birşey isterken, birisi " bana guacamole sosunu uzatabilirseniz, bu harika olurdu" der. ne demek istediğini açıkça anlarız. her ne kadar ifade ediş biçimi biraz garip olsa da.
for example, in polite requests, if someone says, "if you could pass the guacamole, that would be awesome," we know exactly what he means, even though that's a rather bizarre concept being expressed.

24 yaşındaki siyasal bilimler öğrencisi aferdita krasniki setimes'a, "kosova'nın yurtdışındaki görevlere katılması harika olur; küçük bir birlikle bile olsa, bu kosova'nın sadece yabancı askere ihtiyaç duyan bir ülke değil, aynı zamanda ihtilaflı bölgelerde barışa da katkı sağlayabilecek bir ülke olduğuna dair iyi bir mesaj gönderir." şeklinde konuştu.
aferdita krasniqi, 24, a political science student, told setimes "it would be great for kosovo to contribute abroad, although a small contribution, but one with a good message that kosovo is not only a country which needs foreign troops, but also one which can contribute to peace in conflict areas."