Şunu aradınız:: kanını (Türkçe - İtalyanca)

koçu sen kes. kanını sunağın her yanına dök.
immolerai l'ariete, ne raccoglierai il sangue e lo spargerai intorno all'altare

musa koçu kesti, kanını sunağın her yanına döktü.
mosè lo immolò e ne sparse il sangue attorno all'altare

meshedilmiş kâhin boğanın kanını buluşma Çadırına götürecek.
il sacerdote che ha ricevuto l'unzione porterà il sangue del giovenco nell'interno della tenda del convegno

Öldürülenlerin kanını içmedikçe rahat etmeyen aslan gibi kalkıyor.››
ecco un popolo che si leva come leonessa e si erge come un leone; non si accovaccia, finché non abbia divorato la preda e bevuto il sangue degli uccisi»

kanını parmağınla sunağın boynuzlarına sür, artan kanı sunağın dibine dök.
prenderai parte del suo sangue e con il dito lo spalmerai sui corni dell'altare. il resto del sangue lo verserai alla base dell'altare

artık döktüğün kardeş kanını içmek için ağzını açan toprağın laneti altındasın.
ora sii maledetto lungi da quel suolo che per opera della tua mano ha bevuto il sangue di tuo fratello

hani sizden "birbirinizin kanını dökmeyin, birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayın" diye misak almıştık.
e quando accettammo la vostra alleanza [vi imponemmo]: “non spargete il sangue tra voi e non scacciatevi l'un l'altro dalle vostre case!”.

(ey İsrailoğulları!) birbirinizin kanını dökmeyeceğinize, birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayacağınıza dair sizden söz almıştık.
e quando accettammo la vostra alleanza [vi imponemmo]: “non spargete il sangue tra voi e non scacciatevi l'un l'altro dalle vostre case!”.

kanun (hukuk)
normazione