İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
abych je zjevoval, tak jakž mi náleží mluviti.
bu sırrı gerektiği gibi açıklıkla bildirebilmem için dua edin.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ještěť bych měl mnoho mluviti vám, ale nemůžete snésti nyní.
‹‹size daha çok söyleyeceklerim var, ama şimdi bunlara dayanamazsınız.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
a přemyšlovati o všelikém díle tvém, a o skutcích tvých mluviti.
hangi ilah tanrı kadar uludur?
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
zdaž se obrátí k tobě s prosbami, aneb mluviti bude tobě lahodně?
vadideki kavaklar kuşatır.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
a když přestanou hejtmané mluviti k lidu, tedy představí lidu vůdce houfů.
görevliler askerlere seslenmeyi bitirince, orduya komutanlar atayacaklar.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
a když byste se již potýkati měli, přistoupí kněz, a mluviti bude k lidu,
savaşa başlamadan önce kâhin gelip askerlere seslenecek.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
a plésati budou ledví má, když mluviti budou rtové tvoji pravé věci.
gönlüm de coşar.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
dokudž neučiníte konce řečem? pomyslte na to, a potom mluviti budeme.
biraz anlayışlı olun da konuşalım.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Řekli: „jak budeme mluviti s někým, jenž v kolébce jest děckem?“
"biz beşikteki çocukla nasıl konuşabiliriz?" dediler.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
a když přestal mluviti, povrhl čelist z ruky své, a nazval to místo ramat lechi.
bunları söyledikten sonra çene kemiğini elinden attı. oraya ramat-lehi adı verildi.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
a takž, bratří, o to se snažte, abyste prorokovali, a jazyky cizími mluviti nezbraňujte.
Özet olarak, kardeşlerim, peygamberlikte bulunmayı gayretle isteyin, bilinmeyen dillerle konuşulmasına engel olmayın. ancak her şey uygun ve düzenli biçimde yapılsın.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
a však řekl absolon: zavolej sem hned chusai architského, abychom slyšeli, co i on mluviti bude.
avşalom, ‹‹arklı huşayı da çağırın, neler söyleyeceğini duyalım›› dedi.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ale pravím vám, že z každého slova prázdného, kteréž mluviti budou lidé, vydadí počet v den soudný.
size şunu söyleyeyim, insanlar söyledikleri her boş söz için yargı günü hesap verecekler.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
a odpovídaje abraham, řekl: aj, nyní chtěl bych mluviti ku pánu svému, ačkoli jsem prach a popel.
İbrahim, ‹‹ben toz ve külüm, bir hiçim›› dedi, ‹‹ama seninle konuşma yürekliliğini göstereceğim.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
a převelmi se divili, řkouce: dobře všecky věci učinil. i hluchým rozkázal slyšeti, i němým mluviti.
halk büyük bir hayret içinde kalmıştı. ‹‹yaptığı her şey iyi. sağırların kulaklarını açıyor, dilsizleri konuşturuyor!›› diyorlardı.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
a jeden každý bližního svého oklamává, a pravdy nemluví; učí jazyk svůj mluviti lež, neprávě činíce, ustávají.
suç işleye işleye yorgun düştüler.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Řekl: „nikoliv; učinil to tenhle největší z nich: i tažte se jich, dovedou-li mluviti.“
"hayır" dedi. "bu yapmıştır, bu onların büyükleridir; eğer konuşabiliyorsa, siz onlara soruverin."
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor