Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
bill took his brother to the zoo.
bill erkek kardeşini hayvanat bahçesine götürdü.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
bill took his little brother to the zoo.
bill, küçük kardeşini hayvanat bahçesine götürdü.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
tom took his family to the zoo.
tom ailesini hayvanat bahçesine götürdü.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
he took us to the zoo.
o bizi hayvanat bahçesine götürdü.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
my father took us to the zoo.
babam bizi hayvanat bahçesine götürdü.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
i went to the zoo.
hayvanat bahçesine gittim.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
he often takes his children to the zoo.
Çocuklarını sık sık hayvanat bahçesine götürür.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
i went to the zoo yesterday.
dün hayvanat bahçesine gittim.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
that bus will take you to the zoo.
Şu otobüs sizi hayvanat bahçesine götürecektir.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
i went to the zoo with my sister.
kız kardeşimle hayvanat bahçesine gittim.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
how can i get to the zoo from here?
buradan hayvanat bahçesine nasıl gidebilirim?
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
let's take the children to the zoo.
Çocukları hayvanat bahçesine götürelim.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
and we sent hud, their brother, to the people of 'ad.
ad (toplumuna da) kardeşleri hud'u (gönderdik.)
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
he took his brother by the heel in the womb, and by his strength he had power with god:
büyüyünce tanrıyla güreşti.
Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
i am looking forward to going to the zoo.
hayvanat bahçesine gitmek için sabırsızlanıyorum.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
i'm taking my son to the zoo this afternoon.
bu öğleden sonra oğlumu hayvanat bahçesine götürüyorum.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
and when they went in before joseph, he took his brother unto him, saying: lo!
yusuf'un yanına girdikleri vakit, o, kardeşini (bünyamin'i) yanında alıkoydu.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
he said, 'and shall i entrust him to you otherwise than as i entrusted before his brother to you?
"daha önce kardeşi için size nasıl güvendiysem şimdi de onun içinde mi size güveneyim?
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
when they presented themselves before joseph, he took his brother in his arms, and said: 'i am your brother.
kardeşler yûsuf'un yanına girdiklerinde, yûsuf öz kardeşini yanına çekip dedi: "Şu bir gerçek ki, ben senin kardeşinim.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
when they presented themselves before joseph, he took his brother aside to himself and said: "verily i am your own brother joseph; so do not grieve over the manner they have treated you."
(kardeşleri), yusuf'un yanına girince, (yusuf, öz) kardeşi(bünyami)n'i yanına aldı ve: "ben senin kardeşinim, onların (bizim hakkımızda) yaptıklarına üzülme!" dedi.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor