Şunu aradınız:: bolstered (İngilizce - Türkçe)

all the more it is tacitly bolstered by the dutch government," he added.
Üstelik hollanda hükümeti tarafından da açıkça destekleniyor." diye de ekledi.

he added that greece's term in the presidency had bolstered its political prestige among eu members.
simitis, başkanlık döneminin yunanistan'ın ab ülkeleri arasındaki siyasi itibarını arttırdığını da belirtti.

since then, the democratic parties' failure to strike a deal appears to have bolstered the ultranationalists.
demokratik partilerin o tarihten bu yana anlaşmaya varamamış olmaları, aşırı milliyetçileri güçlendirmiş gibi görünüyor.

since the turn of the 21st century, higher domestic consumption and greater political stability have bolstered economic growth in russia.
21. yüzyılın başından bu yana, yüksek iç tüketim ve daha fazla siyasi istikrar rusya'da ekonomik büyümeyi desteklemektedir.

the construction boom in macedonia is being bolstered by government housing subsidies. [misko taleski/setimes]
makedonya'nın inşaat sektöründe yaşanan patlama, hükümetin konut sübvansiyonlarıyla destekleniyor. [misko taleski/setimes]

istanbul, once the capital of the ottoman empire, has a long history of jewish presence, notably bolstered after spain expelled jews in 1492.
bir zamanlar osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti olan İstanbul'da, özellikle İspanya'nın yahudileri sınır dışı ettiği 1492 yılında önemli derecede artış göstermiş, oldukça eskilere dayanan bir yahudi cemaati bulunuyor.

operating alongside lebanese army soldiers, the key tasks of the bolstered force include keeping hezbollah fighters out of a 30km-wide zone in southern lebanon, but not disarming the militant group.
lübnan ordusu askerleriyle birlikte görev yapacak olan artırılmış gücün kilit görevleri arasında, hizbullah askerlerini lübnan'ın güneyinde 30 kilometre genişliğindeki bir alanın dışında tutmak yer almasına karşın, militan grubunu zararsız hale getirmek bulunmuyor.

according to taskenlioglu, these efforts are bolstered by volunteers' efforts to meet with "every store owner and employee at indoor and outdoor shopping areas in turkey to discuss how akp can help them".
taşkesenlioğlu'na göre, bu çabalar gönüllülerin "türkiye'deki her kapalı ve açık alışveriş sahasındaki her dükkan sahibi ve çalışanla görüşüp akp'nin onlara nasıl yardım edebileceğini tartışma" çabalarıyla daha da hız kazanıyor.