Şunu aradınız:: chaperone (İngilizce - Türkçe)

i'm your chaperone.
senin şaperonunum.

tom and mary don't need a chaperone.
tom ve mary'nin bir refakatçiye ihtiyacı yok.

nietzsche and salomé spent the summer together in tautenburg in thuringia, often with nietzsche's sister elisabeth as a chaperone.
nietzsche ile salomé yazı, genellikle nietzsche'nin kız kardeşi elisabeth'in şaperonluğunda, thuringia'daki tautenburg'ta geçirdiler.

i got to drive this with a chaperone from the company, a professional race car driver, and we drove around the canyons outside of los angeles and down on the pacific coast highway.
arabayı kullanabilmem için firmadan bir kişiyi bana eşlik etmesi üzerine gönderdiler. profesyonel bir yarış arabası pilotu. los angeles'ın dışında kanyonların etrafında gezdik. oradan pasifik kıyısına yakın otobanda gezdik.

i switched lanes on the highway and the driver, this chaperone, said, "you know, you were just going 110 miles an hour."
otobanda şerit değiştirdim ve bana eşlik eden yarış pilotu söyle dedi biliyor musun saatte sadece 110 mil ile gidiyorsun.