Şunu aradınız:: encroaching (İngilizce - Türkçe)

encroaching deforestation also threatens the lynx, since it and its quarry inhabit the woods.
başlıca habitatı ormanlar olduğu için, giderek artan orman kaybı da vaşağı tehdit ediyor.

we had predicted that they would grow back very quickly and that they would come in encroaching from the side.
yanlardan uzanarak, çok hızlı olarak yeniden büyüyeceklerini öngörmüştük.

most new areas have been created at the expense of agricultural land, but are also encroaching on forested land.
Çoğu yeni alan tarım arazilerinin üzerine oluşturulduysa daormanlara da bulaşmaktadır.

the communist khmer rouge enters phnom penh to liberate their people from the encroaching conflict in vietnam, and american bombing campaigns.
komünist kızıl kmerler halkını vietnam'daki karmaşadan ve amerikan bombardıman kampanyasından özgürleştirmek için phnom penh'e girdi.

"on the other hand, the price of encroaching upon the principle of territorial integrity of a sovereign state is difficult to asses in the future.
diğer taraftan egemen bir devletin toprak bütünlüğü prensibini ihlal etmenin gelecekte doğurabileceği sonuçları değerlendirmek de zordur.

as for criticism about encroaching on human rights, pirpiliu thinks things will change in time. "they have to be aware that disappearance of internal borders in europe leads to new social phenomena.
uygulamanın insan haklarına aykırı olduğu yönünde eleştirilerle ilgili görüşlerini de sorduğumuz pirpiliu, aksi yöndeki fikirlerin de zaman içinde yasa lehine değişeceğini düşünüyor: “avrupa içindeki sınırların ortadan kalkmasıyla birlikte yeni toplumsal olguların ortaya çıkacağının bilincinde olmak gerekiyor.