Şunu aradınız:: everlasting (İngilizce - Türkçe)

and in everlasting shade.
onlar dikensiz sedir ağaçları, salkımları sarkmış muz ağaçları, uzamış gölge altında, çağlayarak akan sular kenarlarında; bitip tükenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasında; yüksek döşekler üzerindedirler.

god, the everlasting refuge,
"allah sonsuz ve mutlaktır."

- everlasting*"gamochaetopsis" anderb.
- everlasting* "gamochaetopsis" anderb.

they shall have everlasting punishment.
köklü bir azap var onlar için.

allah is better, and everlasting'
(elbette) allah daha hayırlı ve (o'nun mükafatı ve cezası) daha süreklidir.

and are heedless of the everlasting life.
ahireti bırakıyorsunuz.

the unbelievers will not have everlasting happiness.
hiç kuşkusuz, küfre sapanlar iflah etmezler.

close to which is the everlasting paradise.
ki cennetü'l-me'va onun yanındadır.

-- everlasting gardens with gates wide open for them
kapıları kendilerine açılmış adn cennetleri.

avoid them so that you may have everlasting happiness.
bunlardan geri durun ki felâh bulasınız. [2,219] {km, levililer 10,9; hakimler 13,4.14}

whoever controls his greed will have everlasting happiness.
doğrusu, nefislerinin bencilliğinden korunanlar kurtulanlardır.

god has rejected them. they shall have everlasting punishment.
allah onları lanetlemiştir ve onlar için sürekli bir azap vardır.