Şunu aradınız:: i'll give you a slap on the butt (İngilizce - Türkçe)

i'll give you a book.
sana bir kitap vereceğim.

i'll give you a call in the morning.
sabah seni arayacağım.

i'll give you a ride back to the office.
seni ofise geri götüreceğim.

i'll give you a few quotes.
birkaç alıntı:

i'll give you a check-up.
sizi bir kontrol edeceğiz.

and i'll give you a few examples.
ve size birkaç örnek vereceğim.

and i'll just give you a few examples.
size bir kaç örnek vereyim.

can i give you a ride?
seni arabayla götürebilir miyim?

and i’ll give you a quick example.
size hızlıca bir örnek vereceğim.

i can give you a long life.
sana uzun bir ömür verebilirim.

he said, i'll give you a rope to hang yourself.
sana kendini asman için bir ip vereceğim dedi.

imagine i give you a choice.
size bir tercih sunuğumu farzedin.

"i want to give you a hug."
sana sarılmak istiyorum.

but i can give you a few examples.
size bir kaç örnek daha verebilirim.

but let me give you a different perspective on the same story.
ama gelin olaya bir de başka açıdan bakalım.

but i want to give you a reality check.
ama size gerçekten kopmamak gerektiğini de söylemek istiyorum.

i will give you a call as soon as i get home.
eve varır varmaz seni arayacağım.

and now that i have, i want to give you a gift."
ve şimdi bunu gördüğüme göre, sana bir hediye vermeliyim"

it's out of stock, but i can give you a rain check.
o stok dışı, sana yeniden kullanma hakkı verebilirim.

do you want me to give you a hand?
sana yardım etmemi ister misin?