Şunu aradınız:: insecurity (İngilizce - Türkçe)

Bilgisayar çevirisi

İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.

English

Turkish

Bilgi

English

insecurity

Turkish

 

Kimden: Makine Çevirisi
Daha iyi bir çeviri öner
Kalite:

İnsan katkıları

Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.

Çeviri ekle

İngilizce

Türkçe

Bilgi

İngilizce

it also leads to status insecurity.

Türkçe

bu aynı zamanda statü güvensizliğine de yol açıyor.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İngilizce

it is obvious that our insecurity is nurturing them," he said.

Türkçe

bizim emniyetsizliğimizden beslendiği açıktır." dedi.

Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 2
Kalite:

Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor

İngilizce

"in times of great insecurity, people turn to fortune tellers.

Türkçe

psikolog biljana lajoviç setimes'a verdiği demeçte, "büyük güvensizlik dönemlerinde insanlar falcılara giderler.

Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor

İngilizce

both groups feel greater insecurity on the job and are less likely to speak out.

Türkçe

her iki grup da işlerinde daha fazla güvensizlik hissediyor ve bunu dışavurmaya daha az meyilli.

Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 2
Kalite:

İngilizce

on april 11 she focused on yemen's food insecurity and dependency on imports:

Türkçe

11 nisan'da yemen'in gıda güvencesizliği ve ithalat bağımlılığı üzerinde durdu:

Son Güncelleme: 2016-02-24
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İngilizce

rowling has stated that hermione resembles her at a younger age, with her insecurity and fear of failure.

Türkçe

rowling, hermione'den daha genç bir yaşta onun güvensizliğiyle ona benzediği ve başarısızlıktan korktuğunu belirtmiştir.

Son Güncelleme: 2016-03-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İngilizce

"any other proposal creates insecurity, uncertainty and can lead to tragic situations," he said.

Türkçe

bakan, "bunun dışındaki her öneri güvensizlik, belirsizlik yaratır ve trajik durumlara yol açabilir." dedi.

Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor

İngilizce

every time that kind of story is launched means that the level of insecurity and lack of faith in certain regular systems has increased among people.

Türkçe

bu tür hikayelerin her ortaya çıkışında, insanlar arasındaki güvensizlik ve belli normal sistemlere olan inanç eksikliği artmış demektir.

Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İngilizce

a strong sense of insecurity and desperation fuels the popularity of sorcerers and fortunetellers, one expert says. [afp]

Türkçe

bir uzman, güçlü bir güvensizlik ve umutsuzluk duygusunun büyücü ve falcıların popülaritesini artırdığını söylüyor. [afp]

Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İngilizce

elections invariably reduce the level of investors' interest in the country, as they create a certain amount of insecurity, he said.

Türkçe

bakan, belirli bir güvensizlik ortamı yarattıkları için seçimlerin yatırımcıların ülkeye olan ilgisini her zaman azalttığını belirtti.

Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İngilizce

the court argued that removing the legal character of assets encroaches on property rights and places the owner in continuous insecurity because it is the owner who has to prove the legality of his assets.

Türkçe

mahkeme, varlıklaırn yasal niteliğinin kaldırılmasının, mülkiyet haklarını ihlal ettiğini ve varlık sahibini sürekli bir risk altına soktuğunu, zira varlıkların yasallığını ispatlama görevinin varlık sahibine ait olduğunu öne sürdü.

Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İngilizce

in these areas, corruption and insecurity are reducing the opportunities for trading in legal goods and impeding economic growth and efforts to encourage crop diversification, even in areas relatively close to the provincial centres.

Türkçe

Örneğin, ülkenin doğusundaki nangarhar vilayetinde haşhaş ekimi 2004/05’te % 96 düşmüştür ancak pek çok bölgede olduğu gibi burada da, kısmen başka yüksek değerli ürünler ve çiftçilik dışı gelir olanakları yoğun nüfuslu alanların ekonomik ihtiyaçlarına bağlı olarak çeşitlenmemiş ve o zamandan beri önceki seviyelere geri dönmüştür (mansfield, şahsi iletişim ve 2007).

Son Güncelleme: 2014-02-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İngilizce

can we say that after a long period of insecurity, bih is now slowly but surely steering into more peaceful waters, having in mind that this is the first major step towards the ultimate closing of the membership agreement with the eu?

Türkçe

bunun ab ile üyelik anlaşmasının imzalanmasına giden yoldaki ilk adım olduğunu da göz önünde tutarak, uzun süren güvenliksiz bir dönem sonrasında bh’nin artık yavaş fakat emin adımlarla daha sakin sulara doğru geçiş yaptığını söyleyebilir miyiz?

Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İngilizce

"we know there's insecurity in the market," and that has limited interest by buyers, he said, but he thinks that will change soon.

Türkçe

koukiadis, "pazarda güvensizlik olduğunu ve bunun da alıcıların ilgisini sınırladığını" bildiklerini, ancak bunun yakında değişeceğini düşündüğünü söyledi.

Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor

İngilizce

for example, the attempts of state a to increase its security pose a security threat to state b. from the perspective of state a, its increased security (military) resources are simply for defensive purposes and do not therefore pose a threat to other states in the international system. however, from the perspective of state b, the increase in state a’s security resources appears as a threat. state b then takes steps to respond to the threat, but this increases the insecurity of state a, which responds by taking measures that increase state b’s insecurity and so on. a reallife example involves the soviet union and the us. the soviet union was threatened by the us monopoly of nuclear weapons after the second world war. the securing of nuclear weapons by the ussr initially made it feel more secure, but this increased us insecurity. the us took steps to increase its security, causing the ussr to do the same and have the same impact on the us. this led to an insecurity spiral and an arms race. another difficulty with pursuing national security is that it can use up resources that might leave the nation more insecure. for example, a large military build-up might leave the nation economically vulnerable.

Türkçe

bununla birlikte, herhangi bir durumda hangi kesin politikaların güvenliği artıracağını söylemek zordur. ortaya çıkan sorunlardan biri, devletlerin güvenliklerini artırma girişimlerinin herkesi daha fazla güvensiz hale getirdiği 'güvenlik ikilemidir'. Örneğin, a devletinin güvenliğini artırma girişimleri b devleti için bir güvenlik tehdidi oluşturmaktadır.a devleti açısından, artan güvenlik (askeri) kaynakları sadece savunma amaçlıdır ve bu nedenle diğer devletler için bir tehdit oluşturmaz.

Son Güncelleme: 2020-11-29
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Anonim

Daha iyi çeviri için
8,042,750,514 insan katkısından yararlanın

Kullanıcılar yardım istiyor:



Deneyiminizi iyileştirmek için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi ziyaret etmeye devam ederek çerezleri kullanmamızı kabul etmiş oluyorsunuz. Daha fazla bilgi edinin. Tamam