Şunu aradınız:: interoperable;interoperable (İngilizce - Türkçe)

it has implemented seven maps and has a completely interoperable and compatible command structure.
bugüne dek pek çok map uygulamaya koyan ordu, uyumlu ve birlikte çalışmaya elverişli bir komuta yapısına sahip.

"these two frigates are interoperable with nato forces since they previously served a nato power.
satın aldığımız bu iki fırkateyn, daha önce de bir nato gücü tarafından kullanıldıkları için, nato ile yapılacak çalışmalard kullanılabilir.

because the headers of ipv4 packets and ipv6 packets are significantly different, the two protocols are not interoperable.
Çünkü ipv4 paketlerinin ve ipv6 paketlerinin başlıkları önemli derecede farklıdır, 2 protokol birlikte çalışamazlar.

the nato membership action plan envisages measures that will contribute to efficient civil control of the armed forces and those that will make the military completely interoperable with the armies of nato members.
nato üyelik eylem planı, silahlı kuvvetlerin etkin bir biçimde sivil denetim altına alınmasını sağlayacak ve orduyu nato üyesi ülkelerin orduları ile bütünüyle kıyaslanabilir yapmayı hedefleyen önlemleri içeriyor.

basic interoperable scrambling system, usually known as biss, is a satellite signal scrambling system developed by the european broadcasting union and a consortium of hardware manufacturers.
basic interoperable scrambling system (genellikle biss olarak bilinir) avrupa yayın birliği tarafından geliştirilen bir yayın şifreleme sistemidir.

the unit consists of 1,000 troops, 60 per cent of whom are from previous special arm units. plans call for it to become completely interoperable in line with nato standards by 2005.
yüzde 60'ı arm'nin önceki özel birliklerinden gelen toplam bin askerden oluşan birimin, 2005 yılından önce nato standartlarına uygun şekilde tamamen birlikte işlerlik kazanması planlanıyor.

another measure he proposed was to incorporate interoperable biometric indicators on passports and visas while developing a set of international standards for capturing, analysing, storing, and protecting biometric data.
loy'un önerdiği bir diğer tedbir de, pasaport ve vizelerin üzerine birlikte kullanılabilen biyometrik göstergelerin yerleştirilmesi ve biyometrik verilerin toplanması, analizi, saklanması ve korunmasında bir dizi uluslararası standardın geliştirilmesi oldu.

"we had and still have some equipment manufactured in the east, which was not interoperable with nato," hanganu says, explaining the reason for the acquisition.
hanganu, fırkateynlerin satın alınma sebebini şöyle açıklıyor: “elimizde doğu avrupa'da yapılmış ve nato ile ortak çalışmalarda kullanılamayan ekipmanlarımız vardı ve hâlâ da var.

jones: the role of the nato response force (nrf) is to provide an integrated and fully interoperable sea, land and air capability, under a single command, wherever the north atlantic council requires, to prevent conflict or threat from escalating.
jones: nato yanıt gücü'nün (nrf) rolü, anlaşmazlık ve tehditlerin tırmanmasını önlemek için kuzey atlantik konseyi nerede gerekli görürse orada, tek bir komuta altında, entegre ve tamamen birlikte işleyebilen bir deniz, kara ve hava kuvveti kapasitesi sağlamak.