Şunu aradınız:: okay which bank did you transfer it to? (İngilizce - Türkçe)

Bilgisayar çevirisi

İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.

English

Turkish

Bilgi

English

okay which bank did you transfer it to?

Turkish

 

Kimden: Makine Çevirisi
Daha iyi bir çeviri öner
Kalite:

İnsan katkıları

Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.

Çeviri ekle

İngilizce

Türkçe

Bilgi

İngilizce

who did you give it to?

Türkçe

onu kime verdin?

Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İngilizce

did you show it to your parents?

Türkçe

onu ebeveynlerine gösterdin mi?

Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İngilizce

he said, “did you hole it, to drown its passengers?

Türkçe

"halkını boğmak için mi gemide delik açtın?

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor

İngilizce

he said, ‘did you make a hole in it to drown its people?

Türkçe

"halkını boğmak için mi gemide delik açtın?

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor

İngilizce

did you think that was a bicycle when i showed it to you at the first flash?

Türkçe

size gösterdiğim şeyin bir an için bir bisiklet olduğunu mu düşündünüz?

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İngilizce

we co-opt other experiences -- we take one item and transfer it to another.

Türkçe

diğer deneyimleri de öyle-- bir nesen alır ve onu diğerine aktarırız.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İngilizce

he said, “did you hole it, to drown its passengers? you have done something awful.”

Türkçe

musa, içindekileri boğmak için mi gemiyi deldin dedi, andolsun ki pek kötü bir iş yaptın.

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İngilizce

he said, ‘did you make a hole in it to drown its people? you have certainly done a monstrous thing!’

Türkçe

musa, içindekileri boğmak için mi gemiyi deldin dedi, andolsun ki pek kötü bir iş yaptın.

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İngilizce

until, when they had boarded the boat, he holed it. he said, “did you hole it, to drown its passengers?

Türkçe

bunun üzerine kalkıp gittiler; sonunda bir gemiye bindiklerinde, o gemiyi deliverdi; musa: "gemiyi içindekileri boğmak için mi deldin?

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor

İngilizce

so they went on and when they boarded the boat, he made a hole in it. he said, ‘did you make a hole in it to drown its people?

Türkçe

bunun üzerine kalkıp gittiler; sonunda bir gemiye bindiklerinde, o gemiyi deliverdi; musa: "gemiyi içindekileri boğmak için mi deldin?

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor

İngilizce

the tribunal recently decided to tackle the case itself, abandoning plans to transfer it to either croatia or serbia-montenegro.

Türkçe

mahkeme geçtiğimiz günlerde davayı hırvatistan veya sırbistan- karadağ'a devretme planından vazgeçerek davayı kendi görmeye karar vermişti.

Son Güncelleme: 2012-04-07
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İngilizce

there's a blade here that's going to cut across a section of the tissue and transfer it to a microscope slide.

Türkçe

bu makinedeki bıçak, bir doku bölümünü boydan boya keser ve bir lama aktarır.

Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

İngilizce

or like the one who passed by a town and it had tumbled over its roofs. he said: "oh! how will allah ever bring it to life after its death?" so allah caused him to die for a hundred years, then raised him up (again). he said: "how long did you remain (dead)?" he (the man) said: "(perhaps) i remained (dead) a day or part of a day". he said: "nay, you have remained (dead) for a hundred years, look at your food and your drink, they show no change; and look at your donkey! and thus we have made of you a sign for the people. look at the bones, how we bring them together and clothe them with flesh". when this was clearly shown to him, he said, "i know (now) that allah is able to do all things."

Türkçe

yahut altı üstüne gelmiş bir kasabaya uğrayan kimseyi görmedin mi? "allah burayı ölümünden sonra acaba nasıl diriltecek?" dedi. bunun üzerine allah onu yüz yıl ölü bıraktı, sonra diriltti, "ne kadar kaldın?" dedi, "bir gün veya bir günden az kaldım" dedi, "hayır yüz yıl kaldın, yiyeceğine içeceğine bak, bozulmamış; eşeğine bak ve hem seni insanlar için bir ibret kılacağız, kemiklere bak, onları nasıl birleştirip, sonra onlara et giydiriyoruz" dedi; bu ona apaçık belli olunca, "artık allah'ın her şeye kadir olduğuna inanmış bulunuyorum" dedi.

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor

Daha iyi çeviri için
7,781,378,379 insan katkısından yararlanın

Kullanıcılar yardım istiyor:



Deneyiminizi iyileştirmek için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi ziyaret etmeye devam ederek çerezleri kullanmamızı kabul etmiş oluyorsunuz. Daha fazla bilgi edinin. Tamam