İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Kimden: Makine Çevirisi
Daha iyi bir çeviri öner
Kalite:
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
please put me through to 442-5511.
lütfen beni 442-5511'e bağlayın.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
please put me through to mr. black.
lütfen beni bay black'e bağlayın.
Son Güncelleme: 2014-02-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
and they put me in an infectious disease ward at the hospital.
beni hastahanedeki bulaşıcı hastalıklar istasyonuna yerleştirdiler.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
because it's working, put me in a poster now.
bu ise yarıyor, onun için benim de bir posterimi yap.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
they had to slide me up on the wing, put me in the cockpit.
beni kanatta kaydırarak, kokpitin içine yerleştirebildiler.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
joseph said, "put me in charge of the treasuries of the land.
(yusuf) dedi ki: "beni (bu) yerin (ülkenin) hazineleri üzerinde (bir yönetici) kıl.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
he said, ‘put me in charge of the country’s granaries.
"beni ülkenin hazinelerine tayin et!
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
so that puts me in pretty illustrious company.
bu şekilde oldukça seçkin bir topluluk içinde buldum kendimi.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
but once they put me in such a situation, i'm up obliged to move there.
ama öyle bir duruma soktuktan sonra, oraya gitmek mecburiyetinde kalmış oluyorum.
Son Güncelleme: 2014-02-15
Kullanım Sıklığı: 2
Kalite:
Referans:
and i asked the organization of human rights to put me in touch with the parents of the victims.
İnsan hakları organizasyonu'na kurbanların aileleri ile iletişime geçirmeleri için talepte bulundum
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Referans:
they took me to the police station, the basement of the police station. then they put me in a cell.
beni karakola götüdüler, karakolun bodrum katına. bir hücreye kapattılar.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Referans:
put me in remembrance: let us plead together: declare thou, that thou mayest be justified.
haklı çıkmak için davanızı anlatın.
Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Referans:
"i'd burn down the acropolis if it would put me in a better place," he said.
"beni daha iyi bir yere getirecekse akropolis'i bile yakarım." diyor.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Referans:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
radovanovic: this does not put me in a particularly negative position. or, at least, i do not see it that way.
radovanoviç: bu durum beni olumsuz bir noktaya getirmiyor ya da en azından ben öyle görmüyorum.
Son Güncelleme: 2016-01-20
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Referans:
they went in. they put me on a beanbag. they cut me, literally cut me in half, i have a scar that wraps around my entire body.
İçeri girdiler. beni bir mindere oturttular. beni kestiler, kelimenin tam anlamıyla beni ikiye kestiler, bütün vücudumun etrafını saran bir ameliyat izim var.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Referans:
she has me here because she puts me in her show, what she calls her one-woman show.
tek-kadınlık gösteri diye adlandırdığı gösterilerinde bana da yer verdiği için, beni buraya getirdi.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Referans:
[satan] said, "because you have put me in error, i will surely sit in wait for them on your straight path.
"beni azdırdığın için, and olsun ki, senin doğru yolun üzerinde onlara karşı duracağım; sonra önlerinden, ardlarından, sağ ve sollarından onlara sokulacağım; çoğunu sana şükreder bulamayacaksın" dedi.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Referans:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
and that put me in touch with such diverse design examples as the aerogels from the lawrence livermore lab in california; at that time, they were beginning to be brought into the civilian market.
bu şekilde çok çeşitli malzemelerle tanıştım, mesela aerojeller gibi, kaliforniya'da lawrence livermore'un laboratuvarından. o zamanlar bunlar sivil piyasaya girmeye başlıyordu.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Referans:
well, this project, deep blue, put me in contact with my team in a way that i never expected, and i want to pass it on to you, because i want you to reflect on this, perhaps in your own relationships.
yani, bu proje, deep blue, ekibimle aramda bağlantı kurdu bu hiç ummadığım bir şeydi ve bunu size aktarmak istiyorum, çünkü bunu ilişkilerinize yansıtmanızı, dahası uyarlamanızı istiyorum.
Son Güncelleme: 2015-10-13
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Referans:
(iblis) said: "o my lord! because thou hast put me in the wrong, i will make (wrong) fair-seeming to them on the earth, and i will put them all in the wrong,-
"rabbim! beni saptırdığın için, and olsun ki yeryüzünde fenalıkları onlara güzel göstereceğim; halis kıldığın kulların bir yana, onların hepsini saptıracağım" dedi.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Referans:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor