Şunu aradınız:: what impressed binns as a child? (İngilizce - Türkçe)

she came to japan as a child.
japonya'ya çocukken geldi.

as a child, i had two passions.
Çocukken iki tutkum vardı.

ghana felt safe to me as a child.
gana çocukluğumda güvenli gibi görünüyordu.

as a child, bob lived in boston.
bob bir çocuk olduğu için boston'da yaşadı.

a child is missing.
bir çocuk kayıp.

as a child, i read the newspaper thoroughly.
Çocukken, gazeteyi baştan sona kadar okurdum.

even a child can do it.
bir çocuk bile onu yapabilir.

and i don't remember papercutting as a child.
Çocukken kendimi kağıt keserken hatırlamıyorum.

as a child, halley was very interested in mathematics.
Çocukken matematik ile çok ilgiliydi.

he said, 'did we not raise thee amongst us as a child?
"Â, dedi, biz seni çocukken himayemize alıp büyütmedik mi?

as a child, she was the "only girl on the baseball team.
michelle, çocukken beyzbol takımında oynuyordu ve takımdaki tek kızdı.

and as a child you're always worried about resource.
ve bir çocuk olarak kaynaklar konusunda endişe duyarsınız.

do you remember wandering as a child through those dark wooden storefront galleries?
Çocukken bu karanlık tahtadan mağaza önlerinde dolaştığınızı hatırlıyor musunuz?

torres was abused as a child, a common pattern among naturals.
torres was abused as a child, a common pattern among naturals.

(the pharaoh) said: "did we not bring you up as a child?
"Â, dedi, biz seni çocukken himayemize alıp büyütmedik mi?

as a matter of fact, feynman, as a child, was very fascinated by this.
İşin aslı, feynman çocukken bundan çok etkileniyor.

and she spoke some vietnamese, as a child having grown up with vietnamese friends.
o da bazı vietnamlılar ile konuştu, vietnamlı arkadaşları ile büyümüş bir çocuk olarak.

(pharaoh) said (unto moses): did we not rear thee among us as a child?
"Â, dedi, biz seni çocukken himayemize alıp büyütmedik mi?

as a child so young and tender, words i can't forget i still remember.
bir çocuk olarak çok genç ve toydum. bunu unutamam, hala hatırlarım.

i think what impressed me most was the way tom could talk to just about anyone.
sanırım beni en çok etkileyen şey tom'un birisi hakkındaki konuşma tarzıydı.