Şunu aradınız:: you shall have this album as a prize (İngilizce - Türkçe)

you shall have a reward.
siz bir ödül alacaksınız.

you shall have a bicycle for your birthday.
doğum günün için bir bisikletin olacaktır.

that you shall have all that you choose?
o kitapta, "beğendiğiniz her şey sizindir" diye mi yazılı?

that you shall have in it whatever you choose?
o kitapta, "beğendiğiniz her şey sizindir" diye mi yazılı?

but over my true servants you shall have no power.
"benim kullarım; senin onlar üzerinde hiçbir zorlayıcı gücün (hakimiyetin) yoktur."

go then to the city, you shall have what you ask."
(Öyleyse) mısır'a inin, çünkü (orada) kendiniz için istediğiniz vardır" demişti. onların üzerine horluk ve yoksulluk (damgası) vuruldu ve allah'tan bir gazaba uğradılar.

you shall have your religion and i shall have my religion.
o halde sizin dininiz size, benim dinim bana.

yet, if you repent, you shall have the principal of your wealth.
eğer faizcilikten tövbe ederseniz, sermayeleriniz sizindir.

‘as for my servants, you shall have no authority over them.’
"benim kullarım; senin onlar üzerinde hiçbir zorlayıcı gücün (hakimiyetin) yoktur."

enter the garden; you shall have no fear, nor shall you grieve.
(cennetliklere dönerek): "girin cennete, artık size ne korku vardır, ne de siz üzüleceksiniz!" dediler.

‘enter paradise! you shall have no fear, nor shall you grieve.’
(cennetliklere dönerek): "girin cennete, artık size ne korku vardır, ne de siz üzüleceksiniz!" dediler.