İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
el relámpago les arrebata casi la vista.
o şimşek nerdeyse gözlerini (n nûrunu) kapıverecek.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
¿por qué te arrebata tu corazón, y por qué guiñan tus ojos
gözlerin parıldıyor,
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
son como la paja ante el viento, o como el tamo que arrebata el huracán
kasırganın uçurduğu saman çöpü gibi oldular?
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
no sucede así con los impíos, que son como el tamo que arrebata el viento
rüzgarın savurduğu saman çöpüne benzerler.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
como la sequía y el calor arrebatan las aguas de la nieve, el seol arrebata a los que han pecado
Ölüler diyarı da günahlıları alıp götürür.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
si él arrebata, ¿quién lo hará desistir? ¿quién le dirá: "¿qué haces?
kim ona, ‹ne yapıyorsun› diyebilir?
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
cuando alguien oye la palabra del reino y no la entiende, viene el maligno y arrebata lo que fue sembrado en su corazón. Éste es el que fue sembrado junto al camino
kim göksel egemenlikle ilgili sözü işitir de anlamazsa, kötü olan gelir, onun yüreğine ekileni söker götürür. yol kenarına ekilen tohum işte budur.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
el relámpago les arrebata casi la vista. cuando les ilumina, caminan a su luz; pero, cuando les oscurece, se detienen.
(o esnada) şimşek sanki gözlerini çıkaracakmış gibi çakar, onlar için etrafı aydınlatınca orada birazcık yürürler, karanlık üzerlerine çökünce de oldukları yerde kalırlar.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
pero el asalariado, que no es el pastor, y a quien no le pertenecen las ovejas, ve que viene el lobo, abandona las ovejas y huye; y el lobo arrebata y esparce las ovejas
koyunların çobanı ve sahibi olmayan ücretli adam, kurdun geldiğini görünce koyunları bırakıp kaçar. kurt da onları kapar ve dağıtır.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
porque en medio de ella hay una conspiración de sus profetas; son como un león rugiente que arrebata la presa. devoran a la gente, se apoderan del patrimonio y de las cosas preciosas, y multiplican sus viudas en medio de ellos
Önderleri kükreyen, avını parçalayan aslan gibi orada düzen kurdular. canlara kıydılar, hazineler, değerli nesneler aldılar, birçok kadını dul bıraktılar.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
incluso eso no va a evitar que turquía arrebate a china el primer puesto de la lista mundial de mineros muertos por 100 000 mineros, según la organización mundial del trabajo.
fakat bu bile uluslararası İşçi Örgütü'nün hazırladığı raporda türkiye'nin Çin'i de geçerek her 100,000 madenci başına ölüm sayısında dünya birincisi olmasını engelleyemedi.
Son Güncelleme: 2016-02-24
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite: