İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
en lechos, unos enfrente de otros,
(onlar) karşılıklı tahtlar üzerindedirler.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
reclinados en ellos, unos enfrente de otros.
karşılıklı olarak onların üzerinde yaslanırlar.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
serán como hermanos, en lechos, unos enfrente de otros.
dost ve kardeş olarak, divanlar üzerinde karşı karşıya otururlar.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
dentro estará la misericordia y fuera, enfrente, el castigo.
aralarına kapılı bir sur çekilir ki, onun içinde rahmet vardır, dış yönünde de azab.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
mei-hayarcón y racón, con la región que está enfrente de jope
me-yarkon ve yafanın karşısındaki topraklarla birlikte rakkon.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
extirparemos el rencor que quede en sus pechos. serán como hermanos, en lechos, unos enfrente de otros.
biz onların gönüllerinde olan kini çıkardık, artık onlar sedirler üzerinde karşılıklı oturan kardeşlerdir.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
entre ellos se levantará una muralla con una puerta. dentro estará la misericordia y fuera, enfrente, el castigo.
aralarına kapılı bir sur çekilir ki, onun içinde rahmet, dışında da azap vardır.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
el muro que estaba afuera, enfrente de las cámaras, hacia el atrio exterior y delante de las cámaras, tenía 50 codos de largo
odaların önünde, odalara ve dış avluya paralel bir dış duvar vardı, elli arşın uzunluktaydı.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
el territorio de ellos abarcaba jazer, todas las ciudades de galaad, la mitad del territorio de los hijos de amón hasta aroer, que está enfrente de rabá
verdiği topraklar şunlardı: yazer bölgesi, bütün gilat kentleri, rabba yakınındaki aroere kadar uzanan ammonlulara ait toprakların yarısı;
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
la frontera de manasés partía de aser y se extendía hasta micmetat que está enfrente de siquem. la frontera seguía hacia el sur hasta los habitantes de en-tapúaj
manaşşe sınırı aşer sınırından Şekem yakınındaki mikmetata uzanıyor, buradan güneye kıvrılarak eyn-tappuah halkının topraklarına varıyordu.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
luego me sacó fuera al atrio, hacia el norte, y me llevó a la cámara que estaba frente al área reservada, enfrente del edificio, hacia el norte
adam beni kuzeye giden yoldan dış avluya çıkardı. tapınağın açık alanına ve dış avlunun kuzeyindeki yapılara bakan odalara götürdü.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
aunque la corte interamericana de derechos humanos (cidh) se pronunció en 2012 en favor de la comunidad sarayaku, declarando que el gobierno ecuatoriano debe consultar con las comunidades afectadas antes de firmar contratos de exploración o perforación, el pueblo de sarayaku todavía se enfrenta a presiones.
amerikan devletleri İnsan hakları mahkemesi (iachr) 2012 yılında sarayaku topluluğunun lehine bir karar olarak ekvador hükümetinin keşif veya sondaj sözleşmeleri imzalamadan önce etkilenecek olan topluluklara danışması gerektiği kararını almışken, sarayaku halkı hâlen baskı görmeye devam ediyor.
Son Güncelleme: 2016-02-24
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite: