您搜索了: brukade (瑞典语 - 土耳其语)

som brukade fråga: 'hör du verkligen till dem som tror
"derdi ki: sen de gerçekten (dirilişi) doğrulayanlardan mısın?"

som brukade fråga: 'hör du verkligen till dem som tror
"Şöyle konuşurdu, 'sen de doğruluyor musun?"

som brukade fråga: 'hör du verkligen till dem som tror
derdi ki: "sen gerçekten inananlardan mısın?"

som brukade fråga: 'hör du verkligen till dem som tror
derdi ki: "sen gerçekten şunu tasdik edenlerden misin?"

som brukade fråga: 'hör du verkligen till dem som tror
derdi ki: 'sen doğrulayanlardan mısın?

som brukade fråga: 'hör du verkligen till dem som tror
derdi ki: sen de (dirilmeye) inananlardan mısın?

som brukade fråga: 'hör du verkligen till dem som tror
sen de mi derdi, gerçek sayanlardansın.

som brukade fråga: 'hör du verkligen till dem som tror
yanıma gelir, iğneli iğneli “sen de mi, derdi, bu masala inananlar arasında yer alıyorsun? yani biz ölüp çürümüş kemik, toz toprak haline geldikten sonra, biz mi dirilip hesap vereceğiz, buna da inanılır mı?”

som brukade fråga: 'hör du verkligen till dem som tror
İçlerinden biri şöyle der: "benim bir dostum vardı, bana: 'sen de mi, ölüp toprak ve kemik olduğumuz zaman dirilerek ceza göreceğimizi tasdik edenlerdensin?' derdi."

den dåraktigaste av oss brukade göra oerhörda [påståenden] om gud,
"allah hakkında saçma şeyler söyleyip duran bizim o beyinsizdi."

den dåraktigaste av oss brukade göra oerhörda [påståenden] om gud,
"doğrusu aramızdaki beyinsiz, allah'a karşı yalanlar uyduruyordu."

den dåraktigaste av oss brukade göra oerhörda [påståenden] om gud,
"doğrusu şu: bizim beyinsizlerimiz, allah'a karşı 'bir sürü saçma şeyler' söylemişler."

den dåraktigaste av oss brukade göra oerhörda [påståenden] om gud,
"doğrusu, bizim beyinsiz, allah hakkında saçma lakırdı ediyormuş."

den dåraktigaste av oss brukade göra oerhörda [påståenden] om gud,
de ki: bana vahyolunduğuna göre bir cin cemaati kur'ân’ı dinledikten sonra şöyle dediler: “biz gerçekten, doğru yolu gösteren harikulade bir kur’ân dinledik.bundan böyle rabbimize asla bir şerik tanımayacağız.rabbimizin şanı çok yücedir, o ne eş, ne de çocuk edinmiştir.meğer içimizden birtakım cahiller, allah hakkında gerçek olmayan sözler söylüyormuş! biz de saf saf, insanları ve cinleri, allah hakkında yalan söylemez sanmışız!meğer bir kısım insanlar cinlerden bazılarına sığınıp, böylece onları daha da azgın hale getirmişler!

den dåraktigaste av oss brukade göra oerhörda [påståenden] om gud,
doğrusu bizim beyinsiz olanımız (iblis veya azgın cinler), allah hakkında pekaşırı yalanlar uyduruyormuş.

den dåraktigaste av oss brukade göra oerhörda [påståenden] om gud,
meğer bizim beyinsiz (İblis veya cinlerin kafirleri) allah hakkında saçma şeyler söylüyormuş.

den dåraktigaste av oss brukade göra oerhörda [påståenden] om gud,
meğer bizim beyinsiz (İblis), allah hakkında saçma şeyler söylüyormuş.

den dåraktigaste av oss brukade göra oerhörda [påståenden] om gud,
ve şüphe yok ki aklı olmayanımız, allah hakkında saçma ve boş laflar ediyormuş.

men [en dag] skall de få veta vad det var som de brukade skämta om.
alay ettikleri şeyin haberleri yakında kendilerine gelecek

men [en dag] skall de få veta vad det var som de brukade skämta om.
alaya aldıkları şeyin haberi yakında kendilerine gelecektir.