您搜索了: budućeg (克罗地亚语 - 土耳其语)

navijestio je izbor budućeg izvođača do konca lipnja.
velkov, kazanan müteahhit firmanın haziran ayı sonuna kadar seçileceğini öne sürdü.

to je nedovoljno da bi se pokazalo znanje budućeg odvjetnika.
bu, bilgiyi gelecekteki bir katmanla ifade etmenin yetersiz bir yolu.

ministarstvo financija navodi kako su postavljeni solidni temelji budućeg prosperiteta.
maliye bakanlığı müreffeh bir gelecek için sağlam temeller atıldığını söylüyor.

beograd i priština još uvijek u slijepoj ulici glede budućeg statusa kosova
priştine ve belgrad, kosova'nın gelecekteki statüsü konusunda hâlâ çıkmazda

trojica uključuju predstavnike bivšeg, sadašnjeg i budućeg predsjedatelja rotirajućeg predsjedništva eu.
troykada ab'nin eski, görevdeki ve gelecek dönem başkanlarından temsilciler yer alıyor.

puna i učinkovita provedba lisabonskog sporazuma glavni je prioritet Španjolske kao budućeg predsjedavajućeg eu.
lizbon anlaşması'nın tam ve etkili bir şekilde uygulanması, İspanya'nın yaklaşmakta olan ab başkanlığının başlıca öncelikleri arasında yer alıyor.

sofija je izabrana za sjedište budućeg regionalnog frankofonskog središta za središnju i istočnu europu.
orta ve doğu avrupa'nın gelecekteki bölgesel frankofoni merkezinin idari merkez büroluğu için sofya seçildi.

moja je vizija budućeg uspjeha kvalitetan suživot s našim susjedima i razvijeno gospodarstvo u našoj općini.
geleceğe dair başarı vizyonum, komşularımızla dostça ilişkiler içinde yaşamayı ve belediyemizde iyi bir ekonomi yaratmayı öngörüyor.

budući da se izbori održavaju za samo nekoliko dana, utrka za budućeg gradonačelnika bukurešta postaja sve napetija.
seçime yalnızca günler kala bükreş belediye başkanlığı yarışı da kızışıyor.

ministri vanjskih poslova zemalja eu istaknuli su u međuvremenu kako ekstremizam neće pomoći u rješavanju pitanja budućeg statusa kosova.
bu arada ab dışişleri bakanları da aşırılık yanlısı tutumun kosova'nın gelecekteki statü sorununu çözmeyeceğini vurguladı.

konferencija balkanskog političkog kluba predstavljala je prigodu za iznošenje sadašnjih stajališta glede budućeg srednjoeuropskog sporazuma o slobodnoj trgovini.
balkan siyaset kulübü konferansı, müstakbel orta avrupa serbest ticaret anlaşması konusundaki mevcut görüşleri ifade etmek için bir fırsat yarattı.

dvije pregovaračke strane izrazile su neslaganje glede svih pitanja u svezi s nacrtom budućeg statusom kosova tijekom drugog kruga pregovora u beču.
İki müzakere tarafı, viyana'da gerçekleşen müzakere turları sonrasında kosova'nın statü tasarısının bütün noktaları üzerinde anlaşmazlık halinde olduklarını belirttiler.

guda: imamo sporazum o prekograničnoj policijskoj suradnji s albanijom i završavamo posljednje detalje budućeg sporazuma o policijskoj suradnji s makedonijom.
guda: arnavutluk ile aramızda bir sınır ötesi polis işbirliği anlaşması var ve makedonya ile bir polis işbirliği anlaşmasının da son rötuşlarını yapıyoruz.

"naš je zaključak kako je albanija postigla napredak dostatan za pravilnu implementaciju njenog budućeg saa", izjavio je rehn.
rehn, "arnavutluk'un, imzalanacak olan saa'nın doğru olarak uygulanabilmesi için gerekli ilerlemeyi kaydettiği görüşündeyiz", şeklinde konuştu.

jedan je od osnovnih ciljeva reforme arm-a postizanje kompatibilnosti sa snagama zapadnog saveza kao preduvjet budućeg članstva u nato-u.
arm reformunun temel hedeflerinden biri, gelecekte nato'ya üye olabilmek açısından bir ön koşul olarak, batıdaki müttefik kuvvetleri ile uyumlu bir şekilde çalışabilmesini sağlamaktır.

naša uloga, kao i uloga međunarodne zajednice, trebala bi biti pomoć procesu kako bi se došlo do budućeg statusa kosova", kazala je finley.
bizim ve uluslararası toplumun rolü, kosova için bir geleceğe varacak bir süreci kolaylaştırmaktır," şeklinde konuştu.

iako ih je rupel opisao kao "prijateljske i iskrene", razgovori nisu uspjeli premostiti jaz između stajališta dviju strana oko problematičnog pitanja budućeg statusa kosova.
görüşmeler rupel tarafından "dostane ve samimi" şeklinde nitelendirilmesine karşın, iki tarafın kosova'nın gelecekteki statüsüne ilişkin tutumları arasındaki uçurumu daraltmada başarılı olamadı.

konkretno, sadržaj bilo kojeg budućeg anp-a bit će vrlo sličan radu koji je trenutačno završen unutar individualnog akcijskog plana partnerstva (ipap).
Özellikle de, herhangi bir olası anp'nin içeriği bireysel ortaklık eylem planı (ipap) kapsamında şu anda yapılmakta olan çalışmalara son derece benziyor.

"pomicanje naprijed procesa utvrđivanja budućeg statusa kosova trebalo bi ostati važan prioritet vijeća sigurnosti i međunarodne zajednice", ukazao je glavni tajnik un-a.
ban, "kosova'nın gelecekteki statüsünü belirleme sürecinde ilerlemek, güvenlik konseyi ve uluslararası toplumun yüksek önceliklerinden biri olmaya devam etmelidir." dedi.