来自专业的译者、企业、网页和免费的翻译库。
ljude će pitati znaju li koristiti računalo, koriste li internet i komuniciraju li putem e-pošte.
anket kapsamında vatandaşlara bilgisayar kullanmayı bilip bilmedikleri, interneti kullanıp kullanmadıkları ve e-posta ile iletişim kurup kurmadıkları sorulacak.
međutim, ako ustav jamči prava koja popis ne može ukinuti, mnogi bi se mogli pitati čemu onda sav taj metež posljednjih pet godina.
ancak anayasa nüfus sayımının iptal edemeyeceği hakları güvence altına alıyorsa, pek çok kişi son 5 yıldır neyin bu kadar sorun edildiğini sorabilir.
na uličnom sajmu možda ćete pronaći ogledalo koje će se jednog dana vratiti tamo, gdje će se u njega zaljubiti netko drugi koji će se pitati tko mu je bio bivši vlasnik.
bit pazarında, o aynanın bir gün buraya geri geldiğini görebilirsiniz, kim bilir kimin tarafından kullanıldıktan sonra.
kriptiraj datoteke s: označavanjem ove opcije i odabirom ključa će se u operaciji kriptiranja datoteka koristiti taj ključ. kgpg neće pitati za primatelja te će zadani ključ biti zaobiđen.
dosyaları bununla şifrele: bu seçenek işaretlenip bir anahtar seçildiğinde, bütün dosya şifreleme işlemlerinin seçili anahtarı kullanması zorunlu hale getirilir. kgpg, bir alıcı ismi sormayacak ve öntanımlı anahtar yok sayılacaktır.
i svi æe narodi pitati: 'zato uèini jahve ovako ovoj zemlji? kakva je morala biti estina toga silnoga gnjeva?'
bütün ülke yanacak, tuz ve kükürtle örtülecek; tohum ekilmeyecek, filiz sürmeyecek, ot bitmeyecek. Ülke rabbin kızgın öfkesiyle yerle bir ettiği sodom, gomora, adma ve sevoyim gibi yıkıma uğrayacak.
jasno je da su novinari oprezni da ne razljute političare i čak ih ne mogu ni pitati [o mnogo čemu]", izjavila je za setimes studentica prava mirela panajotović.
açık şekilde, gazeteciler siyasileri kızdırmamak için ihtiyatlı davranıyor ve onlara pek bir şey soramıyor." dedi.
"stanovništvo bi trebalo češće pitati za mišljenje, a odluke se više ne bi smjele nametati, već bi se o njima trebalo raspravljati s građanima", rekao je.
kivu, "halka daha yakın biçimde danışılmalı ve kararlar kimseye dayatılmamalı, onun yerine vatandaşlarla tartışılmalı." dedi.
uz uvijek osjetljiva pitanja vezana uz vjerski identitet, popisivači će ovog puta pitati i živi li osoba u partnerskom domaćinstvu ili u "klasičnom" braku, te je li u vezi s osobom istoga spola.
dini kimliğe dair her zaman hassas nitelikteki soruların dışında, bu kez vatandaşlara partnerleriyle evlilik dışı olarak birlikte mi yaşadıkları yoksa aralarında "klasik" evlilik bağı mı bulunduğu ve ilişkilerinin eşcinsel bir birliktelik olup olmadığı sorulacak.
"ako novinar ne može pitati poslodavca kada će dobiti plaću, kako netko može očekivati od tog novinara da, primjerice, bude u stanju pitati predsjednika države o barikadama na sjevernom kosovu?" rekla je smajlović.
smajloviç, "bir gazeteci işverenine maaşını ne zaman alacağını soramıyorsa, bu gazetecinin, örneğin cumhurbaşkanına kuzey kosova'daki barikatlar hakkında soru sorabilmesi nasıl beklenebilir?" diye soruyor.