来自专业的译者、企业、网页和免费的翻译库。
kitap verilenler, ancak kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki "kıskançlık ve hakka başkaldırma" (bağy) yüzünden ayrılığa düştüler.
diejenigen, denen das buch zugekommen ist, sind erst uneins geworden, nachdem das wissen zu ihnen gekommen war, dies aus ungerechter auflehnung untereinander.
dedi ki: "rabbim, beni kışkırttığın şeye karşılık, andolsun, ben de yeryüzünde onlara, (sana başkaldırmayı ve dünya tutkularını) süsleyip-çekici göstereceğim ve onların tümünü mutlaka kışkırtıp-saptıracağım."
er sagte: "mein herr! dafür, daß du mich hast abirren lassen, werde ich es ihnen auf der erde doch schön erscheinen lassen. und ich werde sie alle zweifelsohne abirren lassen,