您搜索了: seviyorsunuz (土耳其语 - 捷克语)

malı pek çok seviyorsunuz.
a jen bohatství v lásce vášnivé máte.

ve malı, alabildiğine seviyorsunuz.
a jen bohatství v lásce vášnivé máte.

malı aşırı biçimde seviyorsunuz.
a jen bohatství v lásce vášnivé máte.

malı öyle bir seviyorsunuz ki, yığmacasına.
a jen bohatství v lásce vášnivé máte.

parayı/malı da çok fazla seviyorsunuz.
a jen bohatství v lásce vášnivé máte.

malı, devşirip depolatacak bir sevgiyle seviyorsunuz.
a jen bohatství v lásce vášnivé máte.

ne var ki, siz geçici (dünyayı) seviyorsunuz.
nikoliv! ale vy milujete život rychle míjící

malı 'bir yığma tutkusu ve hırsıyla' seviyorsunuz.
a jen bohatství v lásce vášnivé máte.

hayır, siz peşin olanı (dünyayı) seviyorsunuz da
nikoliv! ale vy milujete život rychle míjící

hayır; siz çarçabuk geçmekte olanı (dünyayı) seviyorsunuz.
nikoliv! ale vy milujete život rychle míjící

hayır, siz çabuk(geçen şu dünyay)ı seviyorsunuz da,
nikoliv! ale vy milujete život rychle míjící

doğrusu siz, çarçabuk geçeni (dünya hayatını ve nimetlerini) seviyorsunuz da,
ale vy milujete život rychle míjící

gerçekte bütün makedonyadaki kardeşlerin hepsini seviyorsunuz. kardeşler, size rica ediyoruz, bu konuda daha da ilerleyin.
a jistě činíte to ke všechněm bratřím ve vší macedonii. napomínámeť pak vás, bratří, abyste se v tom ještě více rozhojnili,

mesihi görmemiş olsanız da onu seviyorsunuz. Şu anda onu görmediğiniz halde ona iman ediyor, sözle anlatılmaz yüce bir sevinçle coşuyorsunuz.
kteréhožto neviděvše, milujete; kteréhožto nyní nevidouce, avšak v něho věříce, veselíte se radostí nevýmluvnou a oslavenou,

(kardeşleri) demişlerdi ki: "babamız, yusuf ve (öz) kardeşini bizden daha çok seviyor, biz ise çoğunluğuz. babamız açıkça yanlış bir tutum içindedir.
hle, řekli bratři jeho: "josef a bratr jeho jsou věru otci našemu milejší než my, ačkoliv jedno příbuzenstvo jsme - a otec náš je věru v bludu zjevném.