您搜索了: başka yer olurmu aşkım (土耳其语 - 法语)

& başka yer:
& autre part & #160;:

artık başka yerlerde de hem okul hem de genel nüfus anket verilerinde, bir düşüş ya da denglenme eğilimi gözlenmektedir.
ainsi, la proportion hommes/femmes chez les personnes déclarant avoir consommé du cannabis au cours de l’année écoulée allait de 6,4 hommes pour une femme au portugal à 1,4 en autriche.

resmi olmayan tablo ya da tablonun kimliğini buraya girin. belge içinde başka yerde resmi olmayan tablo ya da tabloya ilişkin ya da bağlantılı kimliği kullanabilirsiniz.
saisissez ici l'identifiant du tableau (informel ou non). vous pouvez l'utiliser pour lier ou référencer ce tableau depuis n'importe quel endroit du document.

avrupa ülkeleri en büyük amfetamin ve mdma üreticileri arasında bulunmakla beraber, başka yerlerdeki üretimin artmasıyla avrupa’nın göreli önemi azalmış olabilir.
l’augmentation du volume de production moyen est susceptible d’aggraver le problème des déchets.

daha iyisi, problemleri tümüyle önlemek için tablo kilitleri veya transaction kullanan betiklerde kalıcı bağlantıları kullanmamaktır (başka yerlerde hala kullanabilirsiniz).
vérifiez la documentation de votre base de données pour savoir comment elle traite les connexions inactives ou abandonnées.

benim sizi yerleştirdiğim dünyam geniştir.(bir yerde dininizi uygulayamazsanız başka yere hicret edebilirsiniz.)onun için yalnız bana ibadet ediniz.
ma terre est bien vaste. adorez-moi donc!

bir bütün olarak avrupa’da esrar bulunabilirliğine ilişkin durum değişmemiş göründüğünden ve fiyatlar, bilgi veren çoğu ülkede düşmekte gibi göründüğünden, mevcut dengelenme veya düşme eğiliminin açıklaması başka yerlerde aranmalıdır.
la disponibilité du cannabis sur l’ensemble du territoire européenne semblant pas avoir changé et les prix étant en baisse dans la plupart des pays déclarants, l’explication des tendances actuelles doit être cherchée ailleurs.

(artık) şu gerçeği şüphesiz anladık ki, biz yeryüzünde bulunsak da allah'ı aciz bırakamayacağız, başka yere kaçmakla da elinden kurtulamayacağız.
nous pensions bien que nous ne saurions jamais réduire allah à l'impuissance sur la terre et que nous ne saurions jamais le réduire à l'impuissance en nous enfuyant.

"yeryüzünde kalsak da allah'ı aciz bırakamayacağımız, başka yere kaçsak da, o'nu aciz kılamayacağımız gerçeğini şüphesiz anladık."
nous pensions bien que nous ne saurions jamais réduire allah à l'impuissance sur la terre et que nous ne saurions jamais le réduire à l'impuissance en nous enfuyant.