您搜索了: büyümüş (土耳其语 - 英语)

tom şimdi büyümüş.
tom is grown up now.

o, adeta, büyümüş bir bebek.
he is, as it were, a grown up baby.

aklını kullanmak zorunda kalarak büyümüş.
he grew up forced to use his wits.

bazen ilk işaret büyümüş bir lenf düğümüdür.
sometimes the first sign is an enlarged lymph node.

grubumuzun rehberi kruger ulusal parkında büyümüş.
the tracker i was with grew up in kruger national park.

dışarıdan aşırı büyümüş olan kalbimi görmeniz mümkündü.
you could see my over-sized heart beating inside of it.

o, oyuncaklar yerine aletlerle oynayarak büyümüş bir çocuktu.
he's just a kid that grew up playing with tools instead of toys.

cleopatra, İskenderiye'de doğmuş, büyümüş ve eğitim görmüştür.
cleopatra was born, raised and educated in alexandria, egypt.

kafatası büyümüş ve boyun kafatasına daha iyi destek sağlamak için kısalmıştır.
the skull grew larger, especially the cranium, while the neck shortened to provide better support for the skull.

geçtiğimiz yıllarda bilgi güvenliğinin alanı oldukça büyümüş ve gelişme göstermiştir.
the field of information security has grown and evolved significantly in recent years.

babası " Çok güzelsin. büyümüş, müthiş bir kadın haline gelmişsin.
he said, "you are beautiful. you have grown into a gorgeous woman.

annesi ann dunham ise kansas eyaletinin wichita kentinde doğmuş ve büyümüş bir amerikalıydı.
his mother, stanley ann dunham, was born in wichita, kansas, and was of mostly english ancestry.

ancak son 30 yıla baktığımızda Çin şüphesiz hindistan'a göre çok daha hızlı büyümüş.
but over the last 30 years, china undoubtedly has done much better than india.

japonya'da büyümüş olmasına rağmen İngilizce'yi akıcı bir şekilde konuşuyor.
although she grew up in japan, she still speaks fluent english.

almanya'da doğan grothendieck, fransa'da büyümüş ve öncelikle burada yaşamıştır.
born in germany, grothendieck was raised and lived primarily in france.

safioleas, "yunan halkı eğitimli, becerikli ve zorlukları yenme geleneğiyle büyümüş bir toplum.
"greeks are well-educated, adept and born into a tradition of overcoming the odds.

son 30 yılda, gsmh büyüme değerleri açısından, Çin, hindistan'ın iki katı kadar büyümüş.
over the last 30 years, in terms of the gdp growth rates, china has grown at twice the rate of india.

Öğrencilere, güçlükleri yenmesini bildikleri sparta'da büyümüş 20 yaşındaki bir ermeni olan yuri kerimyan liderlik ediyor.
the students were led by yury kherimyan, 20, an armenian who grew up in sparta, where they know about defying odds.

yani 1.3 milyar Çinli İmparator'un yeni kıyafetleri, kibritci kız ve küçük deniz kızı hikayeleriyle büyümüş.
so that means that all 1.3 billion chinese have grown up with "the emperor's new clothes," "the matchstick girl" and "the little mermaid."

fg: alvaro siza portekiz'de büyümüş, yaşamış. portekiz'in en önemli mimarı sayılıyor.
alvaro siza grew up and lived in portugal and is probably considered the portuguese main guy in architecture.