您搜索了: bende hiç para fakiriz maaşı yetmiyor (土耳其语 - 英语)

hiç para istemiyorum.
i do not want any money.

Çantamda hiç para yok.
there is no money in my bag.

neredeyse hiç para kalmamıştı.
there was scarcely any money left.

hiç para kalmamış gibi görünüyor.
it seems like there's no money left.

niçin cüzdanımda hiç para yok?
why isn't there any money in my wallet?

cüzdanımda kalan hiç para yoktu.
there was no money left in my wallet.

bir dilenciye hiç para verdin mi?
have you ever given money to a beggar?

tom'a hiç para vermek istemedim.
i didn't want to give tom any money.

bu inanılmaz. bunu araştırmak için hiç para yok.
and so that's incredible. and there's no money to do that.

gerçeği söylemek gerekirse, şu an yanımda hiç para yok.
to tell the truth, i have no money with me now.

beni hiç geçme.
don't ever cross me.

bu adam benden hiç gazete almazdı.
and he wouldn't buy a newspaper from me ever.

beni hiç affetmedin, değil mi?
you've never forgiven me, have you?

biliyorsunuz, benim hiç anlamadığım bir iştir.
you know, stuff which i don't know anything about.

tom'un bir avukat tutamaması beni hiç şaşırtmadı.
it didn't surprise me at all that tom couldn't afford a lawyer.

İşte bu yüzden, manen, bu konu beni hiç ilgilendirmiyor.
that is why, inwardly, it is none of my concern.

brasov filarmoni orkestrası müzik direktörü denut manea, "kültür bakanlığından hiç para almadık," dedi.
"we did not receive any money from the ministry of culture," said danut manea, musical director of the brasov philharmonic orchestra.

benim hiç bir suçumun olmadığı ve hatta tedbir amaçlı böyle bir şey yapmama rağmen onun güvenini zedelemiştim.
although it was not my fault even i did such a thing as a measure, i subverted his trust.

bu gerçek. bazı insanlar bana dedi ki, dediler ki: ze, bütün bu olayları yapıyorsun, bu internet olaylarını ve hiç para kazanmıyorsun.
it's true. some people say to me, they say, "ze, you're doing all this stuff, this internet stuff, and you're not making any money.

bana iman edin; ben babadayım, baba da bendedir. hiç değilse bu işlerden dolayı iman edin.
believe me that i am in the father, and the father in me: or else believe me for the very works' sake.