您搜索了: bozulmayacağını (土耳其语 - 英语)

gruevski, belgrad ile ilişkilerin bozulmayacağını ileri sürdü.
he contended relations with belgrade would not deteriorate.

hawaii'e giderken, bu kayık motorunun yarı yolda bozulmayacağını umalım.
let's hope this boat engine doesn't give up the ghost when we're halfway to hawaii.

de hoop scheffer ise temas grubu'nun kosova'nın toprak bütünlüğünün hiçbir şekilde bozulmayacağını öngören bir ilkesini yineledi.
for his part, de hoop scheffer reiterated a contact group principle ruling out any breach in kosovo's territorial integrity.

ana hat ile depo-bakım sahası arasındaki taşıyıcı raylar izole cebreler ile ayrılmış olacak, ana hattın ray izo- lasyonu hiçbir şekilde bozulmayacaktır.
the carrier rails between the main line and warehouse-maintenance site shall be separated with isolated fishplates and the rail isolation of the main line shall not be deteriorated in any way.