您搜索了: giymek (土耳其语 - 英语)

giymek
have on

bunu giymek isterim.
i'd like you to wear this.

Çizme giymek zorundayım.
i have to wear boots.

bir ceket giymek isteyebilirsin.
you might want to wear a jacket.

herkesin giydiğini giymek istemiyorlar.
they don't want to be wearing what everybody else is wearing.

kimono giymek ister misin?
do you wear a kimono?

okulda, okul üniforması giymek zorundayız.
we have to wear school uniforms at school.

dansta giymek için bir şeyin var mı?
do you have anything to wear to the dance?

bu aleti yüzüme giymek zorunda olmam beni endişelendirmişti.
i was really concerned about having to wear this gadget on my face.

bol, yırtık ve kolları geniş elbiseleri giymek yasaktır.
it is prohibited to wear full, torn clothes with wide sleeves.

kaynakçılar kişisel korunmaları için özel kaynakçı elbisesi ve koruyucuları giymek zorundadırlar.
welders are obliged to wear special welder clothing and protective equipment for their personal protection.

tom, bir takım elbise ve bir kravat giymek zorunda değildi fakat giydi.
tom didn't have to wear a suit and tie, but he did.

lady gaga 2012 yılında turnesi the born this way ball'da giymek üzere elbisenin yeni bir versiyonunu hazırlattı.
lady gaga brought a new version of the meat dress back in 2012 for her born this way ball tour.

yüksek topuklu ayakkabılar giymek zorunda olmadığımı, pembe renkli kıyafetler giymek zorunda olmadığımı anladım, ve ortama uyum sağladım.
i found that i didn't have to wear high heels, i didn't have to wear pink, and i could feel like i fit in.

kişisel koruyucuları (iş elbisesi, baret, iş ayakkabısı, eldiven, maske v.b.) giymek mecburidir.
it is mandatory to wear personal protective equipment (work clothing, helmet, work shoes, gloves, mask, etc.).

‹‹ ‹Öbür kâhinler arasından başına mesh yağı dökülen ve özel giysiler giymek üzere atanan başkâhin, saçlarını dağıtmayacak, giysilerini yırtmayacak.
and he that is the high priest among his brethren, upon whose head the anointing oil was poured, and that is consecrated to put on the garments, shall not uncover his head, nor rend his clothes;

toplantıdan önce, halkın önünde giymek için birtakım fransız resmi ayrımlar da vardı ve aslında yurtdışında şöhreti büyüyen onu tanımak isteyen fransız hükümeti ona legion onur ödülünü sundu, ama marie bu ödülü reddetti.
before the meeting, recognising her growing fame abroad, and embarrassed by the fact that she had no french official distinctions to wear in public, the french government offered her a legion of honour award, but she refused.

ve süper kahramanının gelmeyeceğini anladığı ilk anda, bilecek ki, pelerinini tek başına giymek zorunda kalmayacak. Çünkü ellerini ne kadar açarsan aç, iyileştirmek istediğin acıyı yakalamak için hiç bir zaman yeterince büyük olmayacak.
so the first time she realizes that wonder woman isn't coming, i'll make sure she knows she doesn't have to wear the cape all by herself because no matter how wide you stretch your fingers, your hands will always be too small to catch all the pain you want to heal.

2012 sezonunda rusya'nın yekaterinburg şehrinin ummc ekaterinburg klübüne transfer olmuş ve halen bu takımın formasını giymektedir.
at the conclusion of the training camp, the team will travel to ekaterinburg, russia, where they compete in the 2009 ummc ekaterinburg international invitational.