来自专业的译者、企业、网页和免费的翻译库。
o, kahve çekirdeklerini kavuruyor.
he is roasting coffee beans.
最后更新: 2014-02-01
使用频率: 1
质量:
orman yangınları makedonya'yı kasıp kavuruyor
forest fires ravage macedonia
最后更新: 2016-01-20
使用频率: 1
质量:
yunanistan'da emlak vergisi ortalığı kasıp kavuruyor
property tax wreaks havoc in greece
最后更新: 2016-01-20
使用频率: 1
质量:
onları yağ ve soğan ve kırmızı pul biberle kavuruyor, ardından da bütün malzemeyi derin bir toprak kap içinde fırında pişiriyor.
he or she fries them in oil with onions and ground paprika, then oven-bakes the entire contents in a deep earthenware pot.
最后更新: 2016-01-20
使用频率: 2
质量:
vietman savaşı ortalığı kasıp kavuruyor; yurttaşlık hakları hareketi devam ediyor ve fotoğrafların bende çok güçlü bir etkisi vardı.
the war in vietnam was raging, the civil rights movement was under way and pictures had a powerful influence on me.
最后更新: 2015-10-13
使用频率: 1
质量:
ve kongo'da, bilmeyeniniz varsa, son 12 yıldır bir savaş ortalığı kasıp kavuruyor, neredeyse altı milyon kişiyi öldüren bir savaş.
in the congo, for those of you who don't know, there has been a war raging for the last 12 years, a war that has killed nearly six million people.
最后更新: 2015-10-13
使用频率: 1
质量:
Şehirde bazı kadınlar da "azizin karısı, delikanlısından murad almaya kalkmış, sevgi yüreğini yakıp kavuruyormuş, görüyoruz ki, kadın çıldırmış besbelli..." dediler.
and some ladies in the city began to say: "the chief's wife, violently in love with her houseboy, is out to tempt him. we think she is clearly mistaken."
最后更新: 2014-07-03
使用频率: 1
质量:
警告:包含不可见的HTML格式