您搜索了: sonuçlanacağına (土耳其语 - 英语)

uluslararası gözlemcilerin büyük bölümü, bu müzakerelerin sırp liderlerin hala karşı çıktıkları bir nevi bağımsızlıkla sonuçlanacağına inanıyorlar.
most international observers believe these negotiations will lead to some form of independence, which serb leaders still reject.

yakın tarihte onaylanan bir taslakta türkiye ile üyelik müzakereleri açık olarak tanımlanarak, bunların üyelikle sonuçlanacağına dair bir garanti verilmiyor.
a recently approved draft describes the accession talks with turkey as an open-ended process, offering no guarantees that it will necessarily lead to membership.

Önümüzdeki hafta yeni hükümet için meclis'te bir güven oylaması yapılması gerekiyor, ne var ki bunun olumlu sonuçlanacağına kesin gözüyle bakılıyor.
the government will have to face a vote of confidence in parliament next week, which it is certain to win.

eyaletin yaklaşık 2 milyonluk nüfusunun yüzde 90'ını oluşturan kosovalı arnavutlar arasında, yaklaşan müzakerelerin sırbistan-karadağ'dan tam bağımsızlıkla sonuçlanacağına dair umutlar yüksek.
among the kosovo albanians, who make up 90 per cent of the province's population of nearly 2 million people, hopes run high that the upcoming negotiations will lead to full independence from serbia-montenegro.

siyasi analist burak cop, diğer partilerin dahil edilmediği bir akp anayasının "12 eylül düzenini yeniden üretecek anti-demokrat bir anayasanın hayata geçmesiyle" sonuçlanacağına inanıyor.
political analyst burak cop believes that an akp constitution without the inclusion of other parties would result in "an antidemocratic one, which would recreate the order of the september 12, [1980 coup]".

her şeyin iyi sonuçlanacağını söyledi.
he said that everything would turn out well.