您搜索了: vermek (土耳其语 - 英语)

vermek
export

kilo vermek
dieting

karşılık vermek
answerback

hayatınızı vermek.
giving your life away.

ara vermek istiyorum.
i want to take a break.

kuşa yemek vermek gibi
like feeding a bird

tehlike sinyali vermek,
giving danger signal,

asla sana umut vermek istememiştim.
i never meant to get your hopes up.

fikir vermek için anlatıyorum:
i'll give you an idea.

personelin eşyalarına zarar vermek
damaging belongings of personnel.

karşılık, yanıt karşılık vermek
answerback

depozito vermek zorunda mıyım?
do i have to leave a deposit?

sloan: buna cevap vermek zor.
sloan: this is difficult to answer.

sipariş vermek istediğinizde bana söyleyin.
tell me when you'd like to order.

bebeğe senin adını vermek istiyorum.
i want to name the baby after you.

İngilizce yanıt vermek zorunda mıyım?
do i have to answer in english?

• çıktılarının katma değerine öncelik vermek;
• make the added value of its outputs a priority;

hüküm vermek, yalnız allah'a aittir.
judgement is for god alone.

“caption” tanımlamasının kullanılır. ismini vermek için
it is used for giving a name to the definition of “caption”.

bu, teröre destek vermektir.
it is terrorism support.