来自专业的译者、企业、网页和免费的翻译库。
mesela param çok ince, yırtılmış, benim onu görme imkanım yok, banka almadı geri verdi, başka param olmasa kaldım.
for example, money is very thin or torn, there's no chance to see it, the bank did not take it back. i would have difficulty if i had not had money.
gömleğin arkadan yırtılmış olduğunu görünce şöyle konuştu: "bu sizin tuzaklarınızdandır. sizin tuzaklarınız gerçekten çok yamandır."
so when he saw his shirt rent from behind, he said: surely it is a guile of you women; surely your guile is great:
(kadının kocası, yusuf'un) gömleğinin arkadan yırtılmış olduğunu görünce (kadına): "bu, sizin düzeninizdendir, dedi, gerçekten sizin düzeniniz büyüktür!"
and when he saw his shirt torn at the back, he said: 'this is one of your (women's) guiles. your guile, (o woman), is great indeed!