您搜索了: zaman ve takvimler (土耳其语 - 英语)

zaman ve para kazandırdı.”
its services have helped us to save loads of energy, time and money.”

o zaman ve para kaybıdır.
it's a waste of time and money.

peki ya zaman ve benzin?
what about time and gas?

zaman ve para kaybı inanılmaz.
the waste of time and money is incredible.

bu her zaman ve her yerde doğrudur.
this is true for any time, any place.

hediyeyi ne zaman ve nerede aldın?
when and where did you receive the gift?

her zaman ve her yerde madalya kazanırdık.
always and everywhere we won medals.

sizinle ne zaman ve nerede karşılaştığımı hatırlamıyorum.
i don't remember when and where i met you.

(zaman ve şekil üzerinde mutabakat sağlanmalıdır).
(a mutual understanding on time and form should be reached).

sean carrol: uzak zaman ve olası çoklu evren
sean carroll: distant time and the hint of a multiverse

bilge insanlar kuralları ne zaman ve nasıl eğeceklerini bilir.
wise people know when and how to bend the rules.

bu acil memnuniyet sorununun zaman ve tasarruf ile ne ilgisi var?
what does it have to do with time and savings, this issue of immediate gratification?

mahvolmuş bir bölgeyi alıp biraz zaman ve yardımla yeniden canlandırabilirsiniz.
you can take an area that's absolutely destroyed, with time and perhaps some help it can regenerate.

tüm ihtiyacın olan, iyi bir spektrograf yapmak için gerekli zaman ve para.
and all you need is time and money to make your spectrograph.

fakat hatırlayın, hayırseverlik sadece para değil zaman ve kabiliyet vermektir.
but remember, philanthropy is about giving of time and talent, not just money.

bu asansörün gereksiz katlarda durmasını önleyerek zaman ve enerji tasarrufu sağlayacaktır.
this will save time and energy by preventing the lift from stopping on unnecessary floors.

"ses verme niteliği zaman ve anlamdır" -- muazzam bir alıntı!
so, "sonority is time and meaning" -- a great quote.

bildiğim kadarıyla göçmenler, yunanistan ve arnavutluk arasında zaman ve emek paylaşımı yapıyor.
what happens, in my knowledge, is that emigrants share time and labour between greece and albania.

tanklarda veya kapalı yerlerde çalışanlara her zaman ve her durumda bol hava verme imkânı sağlanmalıdır.
the persons working in the tanks and closed areas should provide the opportunity to give plenty of air always and in any case.

ayrıca koordinat sistemlerinin merkezi aynı, zaman ve pozisyonları üstüsüte, yani aynı olduğunu varsayalım.
also assume that the origins of both coordinate systems are the same, that is, coincident times and positions.