来自专业的译者、企业、网页和免费的翻译库。
güç yetirenler bir yoksulu doyurarak adakta bulunsunlar.
y los que, pudiendo, no ayunen podrán redimirse dando de comer a un pobre.
最后更新: 2014-07-03
使用频率: 1
质量:
Öyleyse dediler, onu halkın gözü önüne getirin de söylediği söze tanıklıkta bulunsunlar.
dijeron: «¡traedlo a vista de la gente! quizás, así, sean testigos».
最后更新: 2014-07-03
使用频率: 1
质量:
bunlardan az veya çok olsunlar ve nerede bulunurlarsa bulunsunlar mutlak o, onlarla beraberdir.
lo mismo si son menos que si son más, Él siempre está presente, dondequiera que se encuentren.
最后更新: 2014-07-03
使用频率: 1
质量:
bundan az da olsalar çok da olsalar, o mutlaka onlarla beraberdir; nerede bulunurlarsa bulunsunlar.
lo mismo si son menos que si son más, Él siempre está presente, dondequiera que se encuentren.
最后更新: 2014-07-03
使用频率: 1
质量:
düşman hizipler gelecek olsalar, bunlar isterler ki, bedevî araplar içinde bulunsunlar da sizinle ilgili haberleri sorsunlar.
pero, si los coalicionistas regresaran, querrían retirarse al desierto entre los beduinos, preguntando qué ha sido de vosotros.
最后更新: 2014-07-03
使用频率: 1
质量:
sizden geride eşlerini bırakarak vefat edecek kocalar, eşlerinin bir yıl süre ile evden çıkarılmayıp bıraktıkları maldan geçimlerini sağlamasını temin edecek şekilde vasiyette bulunsunlar.
los que de vosotros mueran dejando esposas deberían testar en favor de ellas para su mantenimiento durante un año sin echarlas.
最后更新: 2014-07-03
使用频率: 1
质量:
nerede bulunurlarsa bulunsunlar, aşağılık bir hale getirilmiştir onlar; ancak allah'ın ipine ve insanların yapıştıkları ipe yapışanlar müstesna.
han sido humillados dondequiera que se ha dado con ellos, excepto los protegidos por un pacto con alá o por un pacto con los hombres.
最后更新: 2014-07-03
使用频率: 1
质量:
münafıklar birleşik kuvvetlerin çekilip gitmediklerini sanıyorlardı.Şayet birleşik kuvvetler tekrar gelecek olsa, çok isterler ki çöldeki göçebeler içinde bulunsunlar da sizin savaşınız hakkındaki haberleri uzaktan sorsunlar.
creen que los coalicionistas no se han ido. pero, si los coalicionistas regresaran, querrían retirarse al desierto entre los beduinos, preguntando qué ha sido de vosotros.
最后更新: 2014-07-03
使用频率: 1
质量:
nerede bulunurlarsa bulunsunlar -allah'ın ipine, ya da insanların ipine (sözleşmesine) sığınanlar hariç- horlandılar.
han sido humillados dondequiera que se ha dado con ellos, excepto los protegidos por un pacto con alá o por un pacto con los hombres.
最后更新: 2014-07-03
使用频率: 1
质量:
namaza duranlar secdeye vardıklarında arkanızda bulunsunlar. sonra namaz kılmamış olan grup gelsin ve seninle birlikte namaza dursunlar, (namazı bitirmiş olan grup ise) silahlarını alıp nöbet tutsunlar.
cuando se hayan prosternado, que vayan atrás y que otro grupo que aún no haya orado venga y ore contigo. ¡que tengan cuidado y no dejen las armas de la mano!
最后更新: 2014-07-03
使用频率: 1
质量:
allah'tan gelmiş olan bir ipe ve insanlar tarafından uzatılan bir ipe (sisteme) tutunmaları müstesna, onlar nerede bulunurlarsa bulunsunlar, üzerlerine zillet damgası vurulmuştur.
han sido humillados dondequiera que se ha dado con ellos, excepto los protegidos por un pacto con alá o por un pacto con los hombres.
最后更新: 2014-07-03
使用频率: 1
质量:
bundan ister daha az, ister daha çok olsunlar, nerede bulunurlarsa bulunsunlar, mutlaka o, kendileriyle beraberdir.o, ileride kıyamet gününde, yapmış oldukları işleri onlara tek tek bildirecek, (dilerse karşılığını da verecektir). Şüphesiz ki allah her şeyi bilir.
lo mismo si son menos que si son más, Él siempre está presente, dondequiera que se encuentren. luego, el día de la resurrección, ya les informará de lo que hicieron.
最后更新: 2014-07-03
使用频率: 1
质量: